Bipolar affektif bozukluk nedir?
Son Güncelleme Tarihi : Ağustos 21, 2024
Bipolar bozukluk, diyabet (şeker hastalığı) ve tansiyon hastalığı gibi tedavi edilebilir tıbbi hastalıklar arasında yer almaktadır. Bipolar bozukluk, iki uçlu duygu durum bozukluğu, manik depresif hastalık, iki uçlu mizaç bozukluğu, bipolar affektif bozukluk gibi çeşitli isimlerle anılmaktadır. Bu rahatsızlık, dünya çapında her 40-50 kişiden birini etkileyen bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
- Bipolar affektif bozukluk nedir?
- Bipolar affektif bozukluk belirtileri nelerdir?
- Bipolar affektif bozukluk sebepleri nelerdir?
- Bipolar affektif bozukluk tanısı nasıl konulur?
- Bipolar affektif bozukluk, iki ana döneme ayrılır:
- Bipolar affektif bozukluk tedavisi nasıldır?
- Bipolar affektif bozukluk hakkında sıkça sorulan sorular
Bipolar affektif bozukluk nedir?
Bipolar bozukluk, şeker hastalığı ve tansiyon hastalığı gibi tedavi edilebilen tıbbi bir hastalıktır. Bipolar bozukluk, iki uçlu duygudurum bozukluğu, manik depresif hastalık, iki uçlu mizaç bozukluğu, bipolar affektif bozukluk gibi çeşitli isimlerle anılan, dünya genelinde her 40-50 kişiden birini etkileyen bir rahatsızlıktır. Toplumun her kesiminde, kadınlar ve erkekler arasında benzer sıklıkta görülür ve ırk, eğitim seviyesi, meslek veya gelir düzeyi gibi faktörlere bağlı olarak farklılık göstermez. Bu hastalık dönemleri arasında taşkınlık (mani) ile çökkünlük (depresyon) bulunur ve bu dönemler sıklıkla dalgalanmalıdır. Dönemler arasında hastanın duygusal durumu genellikle normale döner.
Bipolar affektif bozukluk belirtileri nelerdir?
Bipolar bozukluk, duygu durumunda aşırı yükselmeler (mani), çöküşler (depresyon) ve aralıklarla normal duygu durumu dönemleri ile karakterize edilen bir rahatsızlıktır. Bu bozuklukta bireyler, enerjik olma, kolayca sinirlenme, az uyuma, kendini özel hissetme, aşırı konuşma gibi belirtiler yaşayabilirler. Bazı dönemlerde ise kişi aşırı para harcama, normal davranışlarından sapma ve kişiliğine aykırı davranışlar sergileyebilir. Bu dönemlerde depresyon yaşanırken, kişinin ruh hali normal üzüntülerden daha ağırdır, uzun sürer ve günlük yaşam aktivitelerini engelleyebilir. Depresif dönemlerde iştah kaybı, aşırı uyuma isteği, düşük enerji gibi belirtiler ortaya çıkabilir ve kişi umutsuzluk ve çaresizlik hissiyle karşılaşabilir.
Bipolar affektif bozukluk sebepleri nelerdir?
Bipolar bozukluğun ortaya çıkmasının nedenleri arasında genetik faktörler oldukça önemlidir ve hastalığın oluşumunda genetik etkenlerin yaklaşık olarak %2/3 oranında rol oynadığı düşünülmektedir. Diğer bir etken ise beyindeki hücreler arasındaki iletişimi sağlayan kimyasal maddelerin taşınması veya seviyelerindeki değişikliklerdir. Ayrıca, stresli veya travmatik olaylar, bipolar bozukluğun ilk hastalık dönemlerinin ortaya çıkmasına yol açabilen çevresel etkenler arasında yer almaktadır.
Bipolar bozukluğun biyolojik, genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabildiği göz önüne alındığında, hastalığın kişinin duygu, düşünce ve davranışlarını kontrol eden merkezlerini etkilediği söylenebilir. Duygudurum bozukluklarını incelediğimizde, özellikle nörotransmitterlerin ileti bozukluklarının etkili olduğuna dikkat çekilmektedir. Bu nörotransmitterler arasında serotonin, noradrenalin, dopamin ve asetilkolin gibi kimyasal maddeler öne çıkmaktadır.
Bipolar affektif bozukluk tanısı nasıl konulur?
Bipolar bozukluk tanısı, genellikle bir Psikiyatrist tarafından yapılan psikiyatrik muayene sonucunda konulur. İlk muayene sırasında net bir tanı koymak her zaman mümkün olmayabilir. Bipolar bozukluğun tanısının konulabilmesi için bazen bir süre boyunca hastanın davranışları gözlemlenmesi gerekebilir. Ayrıca, hastanın birinci dereceden yakın akrabalarında bipolar bozukluk bulunması, kişinin bu hastalığı geliştirme olasılığını yaklaşık 3-4 kat artırabilir. Ancak bu oran, hastalığın yalnızca genetik faktörlere bağlı olup olmadığını belirlemek için yeterli değildir. Bilim insanları, bipolar bozukluğun olası genetik nedenlerini belirlemiş olsalar da, bu genetik belirteçler henüz bir tanı aracı olarak kullanıma hazır değildir.
Bipolar affektif bozukluk, iki ana döneme ayrılır:
Manik Dönem: Manik dönem, aşırı neşe, öfke, coşku, hızlı düşünce ve konuşma, hızlı hareketler, artmış özgüven, yüksek enerji, artmış üretkenlik, uyku ihtiyacında azalma veya uykusuzluk gibi belirtilerle karakterizedir. Bu dönemde dikkat dağınıklığı, aşırı para harcama, hediye alma, artmış cinsel aktivite, hızlı araç kullanma, risk alma gibi davranışlar da görülebilir. Manik dönemde, gerçeklikle bağlantısız halüsinasyonlar ve gerçekte olmayan sesleri işitme gibi şiddetli psikotik semptomlar da ortaya çıkabilir.
Depresif Dönem: Depresif dönem, uyku düzeninde değişiklikler (azalma veya aşırı uyuma), keyif alamama, iştah kaybı veya artışı, sürekli mutsuzluk, düşük enerji seviyeleri, özsaygı eksikliği, değersizlik ve vicdan azabı hisleri, yorgunluk, kişisel bakım eksikliği ve intihar düşünceleri gibi belirtilerle karakterizedir.
Bipolar affektif bozukluk tedavisi nasıldır?
Bipolar affektif bozukluğun tedavisi temel olarak ilaçlarla gerçekleştirilir. Duygudurum dengeleyicileri, antidepresanlar ve antipsikotikler olmak üzere üç ana ilaç grubu kullanılır. Bipolar bozukluk durumunda, farmakolojik tedavide, duygudurum dengeleyici ilaçlar (örneğin lityum, valproat, karbamazepin, lamotrijin) ve dopamin seviyelerini düzenleyen (antipsikotik temelli) ilaçlar kullanılır. İlaç tedavisi, hastalığın belirtileri kontrol altına alındıktan sonra bile uzun bir süre boyunca devam ettirilmelidir. Çünkü mevcut veriler, koruyucu ilaç tedavisinin kesildiğinde hastalığın tekrarlama riskinin arttığını göstermektedir.
Genellikle, hem mani hem de depresif belirtileri kontrol altına almak amacıyla, hastanın o dönemdeki durumuna ve semptomların şiddetine bağlı olarak birden fazla ilaç kullanılması gerekebilir. En yaygın yapılan hata, bir kişinin kendisini daha iyi hissetmeye başladığında ilaçları ve doktor kontrollerini bırakmasıdır. İlaçları kendi kendinize kesmek, hastalığın hızlı bir şekilde nüksedebileceği anlamına gelir. Tedavi sırasında alkol tüketiminden ve tuz alımından kaçınılmalıdır.
Farmakolojik tedaviye ek olarak, psikoterapiler (psikolojik tedaviler) hem hastanın hem de ailesinin hastalığı anlamasına, tedaviye uyum sağlamasına ve yaşam kalitesini artırmasına yardımcı olabilir. Psiko-eğitim, ilaç tedavisinin yanı sıra eklenen ve yinelemeleri azaltmada oldukça etkili olduğu kanıtlanmış bir tekniktir. Amacı, hastanın ve ailesinin hastalığı ve tedaviyi anlayarak uyumunu artırmak ve yaşam kalitesini geliştirmektir. Bu nedenle, bipolar bozukluğu olan kişilerin, stresle başa çıkma becerilerini geliştirmesi ve zararlı alkol veya madde kullanımının risklerini bilmesi önemlidir.
Bipolar bozukluk tedavisi sırasında, genellikle akut ataklarda kullanılan ilaçlara devam edilirken, koruma tedavisi de uygulanır. Bipolar bozukluk, ömür boyu süren, yineleyen krizlerle seyreden kronik bir psikiyatrik rahatsızlıktır. Yineleyen karakteri, işlev kaybına yol açma potansiyeli, yüksek morbidite oranı ve intihar riski nedeniyle, kriz dönemlerinin tedavisi yanı sıra doktor randevularına ve psikoterapiye devam etmek önemlidir.
Bipolar affektif bozukluk hakkında sıkça sorulan sorular
Bipolar affektif bozukluk koruma tedavisinin hedefleri nelerdir?
Bipolar affektif bozukluk koruma tedavisinin amaçları şunlar şekildedir:
- Yeni manik, depresif ve karma belirtili dönemlerin önlenmesi.
- Bipolar dönemlerin sayısının ve şiddetinin azaltılması.
- Sağlıklı dönemlerin süresinin uzatılması.
- İntihar girişimlerinin önlenmesi.
- Hastane yatışlarının azaltılması.
- Kişilerin yaşam işlevselliğinin artırılması.
Mevsimsel affektif bozukluk nedir?
Mevsimsel affektif bozukluk olarak da adlandırılan, sonbahar ve kış aylarında tekrarlayan bir depresyon türü olan mevsimsel olarak tekrarlayan depresyon, günlerin kısalmasıyla birlikte ortaya çıkan ve dönemsel olarak tekrar eden bir depresyon türüdür. Bu rahatsızlık, ekvatora daha uzak bölgelerde yaşayan insanlarda daha yaygın olarak görülmektedir. Bipolar bozukluğun en dikkat çekici özelliklerinden biri mevsimsellik gösterme eğilimidir. Bu hastalarda ilkbahar ve yaz aylarında mani belirtileri daha baskınken sonbahar ve kış aylarında çöküntü ve düşük ruh hali yaşanabilir. İlkbahardan yaz mevsimine geçiş sırasında, kişilerde dürtüsel davranışlar, aşırı tepkisel davranışlar, saldırganlık reaksiyonlarının arttığı, öfke nöbetleri ve fazla para harcama gibi belirtiler gözlemlenebilir.
Bipolar affektif bozukluk için öneriler nelerdir?
Hastalık belirtileri, dönemleri, tedavi süreci, ilaç kullanımı ve terapi desteği hakkında detaylı bilgi edinin. Ailenizi sürece dahil ederek, onların da bilgi sahibi olmalarını sağlayın. Hastalık dönemlerinin geçişlerini takip edebilmek için erken uyarı belirtilerini (mutsuzluk, artan aktivite, para harcama alışkanlığı, uyku sorunları, ölüm düşünceleri, ani kararlar ve risk alma gibi) tanıyın. Uyku düzeninize dikkat edin, alkol tüketimini sınırlayın ve aşırı stresten kaçının, çünkü bu durumlar hastalığı tetikleyebilir. Nefes egzersizleri yaparak stresle başa çıkmaya çalışın ve sağlıklı beslenmeye özen gösterin. Tıbbi kontrollerinizi aksatmayın ve duygu durum düzenleyici ilaçlarınızın kan seviyelerini düzenli olarak kontrol ettirin.