Borderline kişilik bozukluğu nedir?
Son Güncelleme Tarihi : Ağustos 21, 2024
Kişilik kavramı, bireyin kendine özgü özelliklerini ifade eden bir terimdir. Bu özellikler, kalıtımın yanı sıra çevresel etkenlerin birleşimiyle şekillenir. Kişilik, bir bireyin iç ve dış dünya ile etkileşim halindeyken sergilediği duygusal tepkileri, davranışları ve düşünce tarzını içerir. Kişisel özellikler, her bireyi kendine özgü kılan, istikrarlı ve ayırt edici niteliklere sahiptir. Kişilik bozuklukları, bu temel yapıda ortaya çıkan sorunları ele alır. Borderline kişilik bozukluğu, bu bozukluklardan biridir ve genellikle iş ve sosyal yaşamı olumsuz etkileyen ciddi bir durumdur. Bu nedenle uzman yardımı almak önemlidir.
Borderline kişilik bozukluğu nedir?
Borderline kişilik bozukluğu belirtileri nelerdir?
Borderline (sınırda) kişilik bozukluğu tanısı nasıl konulur?
Borderline (sınırda) kişilik bozukluğu tedavisi nasıldır?
Borderline (sınırda) kişilik bozukluğu hakkında sıkça sorulan sorular
Borderline kişilik bozukluğu nedir?
Sınırda kişilik bozukluğu, davranış ve ilişkilerde kararsız ruh hali ile karakterize edilen, günlük yaşamda işlevsellik sorunlarına yol açabilen bir zihinsel bozukluktur. Erken yetişkinlik döneminden itibaren başlar ve insan ilişkilerinde, benlik algısında, duygusal durumda kararsızlık ve dürtüsellikle kendini gösterir. Bu bozukluk, davranışların sonuçlarını düşünmeden hareket etmeye, duygu ve davranışları kontrol etmekte güçlük çekmeye yol açan bir kişilik modelini yansıtır. Sınırda kişilik bozukluğu oldukça yaygındır ve genel nüfusun yaklaşık %2’sini etkiler, bu rahatsızlık kadınlarda erkeklere göre üç kat daha fazla görülür. Bu terim, 1930’larda ilk kez Stern tarafından nevroz ve psikoz arasında bir durum olarak tanımlandı ve bu kişilik bozukluğu, narsisizm, güvensizlik, aşırı duyarlılık ve aşağılık duygusu gibi özellikleri içerdiği düşünülmektedir. Sınır kişilik bozukluğu, genellikle kişilerarası ilişkilerde bozulma, duygusal dengesizlikler ve çeşitli dürtüsellik örüntüleri ile kendini gösterir.
Borderline kişilik bozukluğu belirtileri nelerdir?
Borderline kişilik bozukluğu, hem mesleki hem de özel yaşamlarında güven ve denge kurmakta sorun yaşayan bireyler için yaygın olan bir rahatsızlıktır. Bu kişiler, kimlik duygularının sağlam bir temele oturmadığını düşünürler ve bu nedenle hayal kırıklığına hızla uğrayabilirler. Sık sık bunaltı ve çöküntü belirtileri gösterirler ve boşluk hissi ile anlamsızlık hissi yaşarlar. Bu duygusal durumlar, antisosyal davranışlar, madde kötüye kullanımı, hatta kendilerine zarar verme eğilimleri gibi olumsuz davranışlara yol açabilir.
Borderline kişilik bozukluğunun belirtileri arasında bozulmuş sosyal ilişkiler, dürtüsellik, güvensizlik, duygusal dengesizlik ve değersizlik hissi bulunur. Bu belirtiler şunlar olabilir:
Terk edilme korkusu nedeniyle aşırı önlemler alma eğilimi
Kendi kimliğinde hızlı değişiklikler
Gerçeklikten kopma ve paranoid düşüncelere kapılma
Geçici ve yüzeysel kişilerarası ilişkiler kurma
Reddedilme korkusu nedeniyle kendine zarar verme eğilimi
Öfke nöbetleri
Borderline kişilik bozukluğuna sahip bireylerin yaklaşık %70-75’i en az bir kez ciddi şekilde kendine zarar verme eğilimi gösterir ve çoğu intihar girişiminde bulunur. Bu bireylerin %8-10’unda tamamlanmış intihar girişimi öyküsü vardır ve bu oran, genel nüfusa göre 50 kat daha yüksektir.
Borderline (sınırda) kişilik bozukluğu tanısı nasıl konulur?
Aşağıdaki tanı ölçütlerinden beşi (ya da daha fazlası) ile belirginleşen, erken erişkinlik döneminde başlayan bir örüntü mevcuttur:
Terk edilmekten kaçınmak için aşırı çaba gösterme.
Bir kişiyi ya aşırı bir şekilde yüceltme (putlaştırma) veya tam tersi, sürekli eleştirme.
Tutarsız tepkiler gösterme.
Kimlik karmaşası: Belirgin ve sürekli bir benlik algısı eksikliği.
Kendine zarar verme eğilimi: En az iki farklı alanda dürtüsel davranışlar (örneğin, aşırı para harcama, cinsellik, madde kötüye kullanımı, tehlikeli araba kullanma, aşırı yeme).
Tekrarlayan intihar davranışları, intihar girişimleri veya kendine zarar verme tehditleri.
Duygu durumunda belirgin tepkisellik: Duygusal dalgalanmaların sıkça yaşanması (örneğin, sürekli bir depresif dönem, öfke patlamaları, sık sık kavga etme).
Sürekli bir boşluk hissi.
Uygunsuz ve yoğun öfke, öfkeyi kontrol etmekte güçlük çekme (örneğin, sık sık öfke nöbetleri, sürekli öfkeli olma, sık sık kavgaya karışma).
Stresle ilgili geçici şüpheler veya ciddi düşüş belirtileri.
Gunderson ve Singer’a göre, borderline kişilik bozukluğunun ayırıcı tanısına göre, bu kişilik örüntüsüne özgü semptomlar ve davranışlar arasında, terk edilme ve yok olma korkuları ile tedavi sürecindeki gerilemeler belirlenmiştir.
Borderline (sınırda) kişilik bozukluğu tedavisi nasıldır?
Yapılandırılmamış psikolojik testler, örneğin Rorschach (mürekkep lekesi) testi, borderline kişilik bozukluğu olan bireylerin garip, mantık dışı veya ilkel yanıtlar verme eğiliminde olabileceği bir durumdur. Bu nedenle, doğru analiz için uygun testlerin ve terapi yöntemlerinin seçilmesi önemlidir. Daha yapılandırılmış testler, örneğin WAIS (Wechsler Yetişkinler İçin Zeka Ölçeği), borderline kişilik bozukluğu olan bireylerin daha iyi performans gösterebileceği testlerdir.
Borderline spektrumun bir ucunda bulunan bazı durumlarda, antipsikotik ilaçların kullanılabileceği, duygudurum bozukluğu olan durumların tedavisinde ise daha çok antidepresan ilaçların kullanıldığı bilinmektedir. Madde kötüye kullanımı ve anksiyete bozuklukları gibi eşlik eden durumlarda anksiyolitik ilaçlar reçete edilebilir.
Ancak genellikle, borderline kişilik bozukluğunun tedavisi ilaç yerine terapiye dayalıdır. Araştırmalar, Diyalektik Davranış Terapisi (DBT) ve Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) gibi psikoterapi yöntemlerinin borderline kişilik bozukluğu tedavisinde etkili olabileceğini göstermektedir.
Özellikle intihar eğilimli borderline kişilik bozukluğu olan hastalar için kullanılan Diyalektik Davranış Terapisi giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Terapinin ilk aşamasında, kendine zarar verici davranışların azaltılması, tedaviyi engelleyen uyumsuz davranışlardan kurtulma hedeflenmektedir. Bu hedefler belirli bir sıraya göre ilerler.
İkinci aşamada, hastanın duygusal işlevselliği ile ilgili sorunların düzeltilmesine odaklanılır. Bu aşamada, duygusal düzensizliğe olan hassasiyeti azaltma, kabul etme ve uyum sağlayıcı duygusal değişim becerilerinin kazandırılması amaçlanır.
Üçüncü aşama, hastanın yaşamda işlevselliğinde sorun yaşamadığı bir dönemi içerir. Bu evredeki hastalar, temel işleyişi etkilemeyen sorunlarla başa çıkmada zorluk yaşayan kişilerdir. Bu aşamada, bilişsel-davranışçı terapi uygulamaları kullanılabilir.
Dördüncü aşama, işlevselliği bozulmayan hastaların dahil edildiği bir evredir. Bu tür hastalar, kronik bir boşluk hissi yaşayan bireylerdir. Bu aşamadaki amaç, bireyin kendisi ve çevresiyle ilişkisinde farkındalığını artırmaktır.
Borderline (sınırda) kişilik bozukluğu hakkında sıkça sorulan sorular
Borderline (sınırda) kişilik bozukluğu sebepleri nelerdir?
Mahler’e göre, 16-24 aylık dönemde bebekler, potansiyellerini keşfetme isteği ile annelerinin istekleri arasındaki çatışmayı yaşarlar. Bebekler, annelerinin beklentileri ile kendi isteklerinin her zaman uyuşmadığını fark ederler. Bu çatışma, başarılı bir şekilde çözümlenmezse, çeşitli psikopatolojik durumların gelişmesine yol açabilir. Kernberg’a göre ise, çocukluktaki yoğun içsel saldırganlık ile annenin kurduğu duygusal ilişki tarzı ve bakımındaki hatalar, çocuğun ihtiyaç duyduğu anlarda yanında olmaması ile bağlantılıdır. Borderline kişilik organizasyonunda bu içsel imge eksik veya yoktur. Bu eksiklik veya yokluk, ayrılık ve yalnızlık konularında tahammülsüzlüğün önemli nedenlerinden biridir.
Masterson ve Rinsley’e göre, bir çocuk annesinden, kendi bireysel büyüme ve gelişmesi sonucunda annenin sevgi ve desteğini kaybedeceği mesajını alırsa, öfke, terk edilme depresyonu ve çaresizlik duyguları geliştirebilir. Linehan’a göre, duygusal ihtiyaçlarını sürekli olarak göz ardı eden, travmatik aile ortamlarında büyüyen kişiler, duygularını ve bedenlerinden gelen duyumları anlamlandırmakta zorlanır. Aynı zamanda, diğer insanlar için daha az stresli olan durumlar karşısında daha fazla tepki verme ve daha zor sakinleşme eğilimindedirler.
Bilişsel Davranışçı Kuram’a göre, borderline kişilikler, “ya hep ya hiç” tarzı düşünce biçimine sahiptirler ve dünyayı tehlikeli bir yer olarak görürler. Kendilerini savunmasız ve kabul görmeyen bir varlık olarak algılarlar. Bu nedenle, yakın ilişkilerden kaçınırken, hatalarını pekiştirerek kendilerini yetersiz hissederler.
Biyolojik ve genetik faktörler de rol oynayabilir. Bazı araştırmalar, borderline kişilik bozukluğunda genetik faktörlerin etkili olduğunu göstermiştir. Örneğin, Torgersen, 2000 yılında borderline kişilik bozukluğunda genetik faktörlerin %60 etkili olabileceğini ifade etmiştir. Bezirganian, annenin tutarsız ve değişken tutumlarının borderline kişilik bozukluğunun gelişiminde etkili olabileceğini ve annelerin kimlik duyguları, duygusal durumları ve kişilerarası ilişkilerinde tutarsızlıklara sıkça rastlandığını belirtmiştir.
Borderline (sınırda) kişilik bozukluğu kimlerde daha sık görülür?
Tanım gereği, borderline kişilik bozukluğu tanısı genellikle 16 yaşına kadar verilmez ve yetişkinlik dönemine kadar beklenir. Borderline kişilik bozukluğu toplumun nüfusunun yaklaşık %2’sinde, acil servislere başvuranlarda %10’da ve yatan hastalarda %20’de görülme eğilimindedir. Kişilik bozuklukları arasında ise %30 ila %60 arasında görülebilir. Bu bozukluğa kadınlarda erkeklere göre üç kat daha fazla rastlanırken, bu bozukluğa sahip hastaların birinci dereceden akrabalarında görülme oranı, genel toplumun beş katı daha yüksektir.
Borderline kişilik bozukluğu tedavi edilmezse ne olur?
40’lı yaşlardan sonra, hastalığın etkisi genellikle kısmen azalmaktadır. Bu kişiler genellikle geniş bir arkadaş çevresine sahip olmalarına rağmen, arkadaşlıkları genellikle uzun süreli olmaz. Borderline kişilik bozukluğu tedavi edilmediğinde fiziksel sorunlara yol açabilir. Bu hastalarda yaşamları boyunca tamamlanmış intihar girişimleri %10 oranında rapor edilmiştir.
Borderline kişilik bozukluğu nasıl anlaşılır?
Şiddetli duygulanım, dürtüsellik, yüzeysel sosyal uyum, geçici ve yüzeysel kişilerarası ilişkiler, kısa psikotik yaşantılar dahil olabilen paranoid nitelikli durumlar, borderline kişilik bozukluğu olan kişilerin yaklaşık %70-75’inde en az bir kez ciddi bir şekilde kendine zarar verme eğilimi gösterir. Bu kişilerin çoğunda intihar girişimi mevcuttur ve %8-10’unda tamamlanmış intihar vakaları bulunur ki bu oran genel nüfusa göre 50 kat daha yüksektir.
Borderline kişilik bozukluğu testi var mıdır?
Borderline kişilik örgütlenmesini belirlemeye yönelik, geçerlilik ve güvenilirlik çalışmaları yapılmış pek çok çalışma mevcuttur. Bu çalışmalarda, bireylerin günlük hayatlarında sergiledikleri duygu, düşünce ve davranış biçimleri hakkında sorular sorulur ve bu soruların yanıtları puanlanarak değerlendirilir.
Erkeklerde borderline kişilik bozukluğu nasıl ilerler?
Borderline kişilik bozukluğu her iki cinsiyette de görülebilen bir durumdur, cinsiyete özgü bir sınıflandırma bulunmamaktadır. Ancak, toplumda borderline kişilik bozukluğunun kadınlarda %3 oranında, erkeklerde ise %1 oranında görüldüğü gözlemlenmektedir.
Borderline kişilik bozukluğu cinsellik sorunu oluşturur mu?
Borderline kişilik bozukluğu yaşayan kadınlarda, özellikle geçmişte cinsel istismara maruz kalmış olanlarda, cinsel ilişkilerle ilgili daha sık ve karmaşık duygusal deneyimler yaşandığı gözlenmektedir. Ayrıca bu kadınlar, diğer kadınlara göre partnerleriyle cinsel ilişki yaşama konusunda daha fazla baskı hissetmektedirler ve genel olarak cinsel tatminsizlik yaşadıklarını rapor etmektedirler. Erkeklerdeki cinsiyetle ilgili tutumların etkisi konusunda daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. Bununla birlikte, hem kadın hem de erkek borderline kişilik bozukluğu olan kişilerde, yoğun duygusal tepkilere bağlı olarak alkol veya madde kötüye kullanımı nedeniyle dürtüsel davranışlarda bulunma riski artmaktadır. Ayrıca, bu bozukluğa sahip bireyler, duygusal boşluklarını doldurmak için birden fazla cinsel partnerle ilişki kurma eğiliminde olabilirler.
Borderline kişilik bozukluğu durumunda nasıl davranılmalıdır?
Bir uzman tarafından teşhis edilen bir kişi, kendini sevilmeyen, terkedilmiş, çaresiz hissettiğinde bu duyguların, oluşan öfke patlamalarının kişilik örgütlenmesinden kaynaklandığını fark ederek terapi desteğine başvurabilir. Abartılı ve dürtüsel davranışları kontrol altına almak için uygun destekleyici terapiler etkili olabilir. Ayrılma ve yalnızlık duygularıyla başa çıkmak için algıların gözden geçirilmesi, duygusal düzenlemenin sağlanması, içsel eleştirel sesle başa çıkma becerilerinin geliştirilmesi, hem kendi hem de diğer insanların sınırlarını belirleme konusunda öğrenme faydalı olacaktır.
Ergenlerde borderline kişilik bozukluğu süreci nasıldır?
Borderline kişilik bozukluğu olan çocuklar ve ergenler, yetişkinlerle benzer belirtiler ve risk faktörleri gösterdiğinden, bu patolojinin çocukluk döneminde de varlığının düşünülebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu yaş grubunda, zorluklarla mücadele eden bir mizaç, yüksek düzeyde aktivite, düşük tolerans, olumsuz duygulanım ve beslenme sorunları gibi belirtiler görülebilir. Okul öncesi dönemde, hiperaktivite, öfke nöbetleri, başkalarına bağlanma ve ayrılma karşısında hassasiyet gibi özellikler ortaya çıkabilir. Okul çağında ise, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, davranış sorunları, ayrılma anksiyete bozukluğu veya duygudurum bozukluğu gibi tanılar sıkça karşılaşılabilir. Gençler ve aileleri için bütüncül bir yaklaşım benimsemek, başa çıkma becerilerini geliştirmek, ilişki kurma alışkanlıklarını düzeltmek, psikiyatrik sorunlar ve hassasiyetleri ele almak, aile ilişkilerinde bozulmuş alanları düzeltmek için genişletilmiş bir tedavi gerekebilir.