Gripten nasıl korunabiliriz?
Son Güncelleme Tarihi : Ağustos 21, 2024
Grip, influenza virüsünün neden olduğu ve yüksek ateş (39 derece civarı), şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle kendini gösteren bir mevsim hastalığıdır. Kış aylarında yaklaşık 6-8 hafta süresince etkili olabilen bu hastalığın etkeni, influenza virüsünün A, B ve C türleri arasında yer alır. C türü insanlarda hastalık oluşturmazken, influenza A genellikle daha hafif seyreder ve B türü özellikle çocuklarda görülme eğilimindedir. Grip virüsü bazı yıllarda ciddi salgınlara yol açabilir. Hastalık, hasta insanların solunum yolu salgılarının sağlıklı insanlara bulaşması yoluyla yayılır. Grip hastaları, hastalık belirtileri ortaya çıkmadan bir gün önce bulaştırıcılığa başlar ve bu durum beş gün daha sürer. Çocuklarda bu süre on güne kadar uzayabilir.
Grip belirtileri nelerdir?
Grip hastalığının tipik belirtileri şunlardır:
- Ateş: Genellikle 38-39 derece arasında seyreder
- Baş ağrısı
- Vücutta genel ağrı
- İki ila üç hafta sürebilen yorgunluk ve halsizlik
- Burun tıkanıklığı
- Boğaz ağrısı
- Sıklıkla görülen öksürük
- Grip hastalığına bağlı olarak gelişebilen komplikasyonlar arasında zatürre, ensefalit (beyin iltihabı) ve miyokardit (kalp zarı iltihabı) bulunmaktadır. Grip hastalığı sonrasında ölüm vakaları görülebilir; ancak ölüm genellikle bu tür komplikasyonların bir sonucu olarak meydana gelir.
Grip tanısı nasıl konur?
Grip hastalığının belirtileri sıkça soğuk algınlığına benzer ve bu nedenle karıştırılabilir. Grip hastalığının net tanısı genellikle hastalığın ilk üç gününde burundan alınan örneklerle konulur.
Grip tedavisi nasıl yapılır?
Grip tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemler antiviral ilaçlar ve aşılamadır. Grip virüsü her yıl antijenik değişiklik gösterdiğinden, her yıl grip aşıları, önceki yıl en çok görülen grip virüs türlerine göre üretilir. Aşı, genellikle Eylül-Kasım ayları arasında uygulanır ve ağır hastalık geçişini ve komplikasyonları önlemede önemli bir rol oynar. Aşının etkililik oranı yaklaşık %70-90 arasındadır. Aşılanması önerilen öncelikli gruplar şunlardır:
- 65 yaş ve üzerindeki bireyler,
- Yaşlı bakım evlerinde kalanlar,
- Astım hastası çocuklar ve yetişkinler,
- Kalp ve akciğer hastalıkları olanlar,
- Diyabet, böbrek hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi zayıf olanlar,
- Uzun süreli aspirin tedavisi görenler,
- Grip sezonunda hamileliğinin ikinci veya üçüncü trimesterinde olan kadınlar,
- Sağlık çalışanları ve yaşlı bakım merkezlerinde çalışanlar,
- HIV taşıyanlar.
- Emziren anneler de grip aşısı yaptırabilir. Grip aşısı, diğer aşılarla birlikte uygulanabilir. Küçük çocuklara ilk uygulamada bir ay arayla iki yarım doz verilir.
Aşı yapılması önerilmeyen risk grupları şunlardır:
- Altı aydan küçük bebekler,
- Yumurta alerjisi olanlar,
- Yüksek ateşi olanlar,
- Önceki grip aşısında alerjik reaksiyon gösterenler.
Grip ilaçları
Grip tedavisinde antiviral ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar, hastalık belirtileri başladıktan sonraki ilk 48 saat içerisinde etkili olabilmektedir. Ancak her grip hastası için antiviral ilaç kullanımı zorunlu değildir; bu ilaçlar daha çok risk altındaki gruplara yöneliktir. Grip tedavisinde ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler sıkça tercih edilir. Aspirin kullanımı grip tedavisinde önerilmez. Bol miktarda sıvı tüketimi ve yatak istirahati önemlidir. Diyet, taze meyve ve sebzelerle zenginleştirilmelidir. Ellerin sık sık yıkanması ve hastalığın yayılmasını önlemek için maske kullanımı tavsiye edilir.
Gribe iyi gelen besinler nelerdir?
Grip hastalığının iyileşmesine yardımcı olabilecek gıdalar arasında tavuk çorbası, paça çorbası, portakal, greyfurt, mandalina, limonlu çay, zencefil, ekinezya, kuşburnu, adaçayı, kekik çayı, okaliptus çayı, bal, soğan ve sarımsak bulunur. Bu besinler, grip semptomlarının hafifletilmesinde faydalı olabilir.
Gripten nasıl korunabiliriz?
Grip hastalığının yaygın olduğu ve salgınların yaşandığı dönemlerde, kalabalık yerlerden kaçınmak, maske kullanımını uygulamak, elleri sık sık yıkamak, dengeli ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını sürdürmek, yorgunluğu ve uykusuzluğu önlemek ve bol miktarda sıvı almak önemlidir. Hasta olan çocukların, hastalığın daha fazla yayılmasını engellemek için kreş veya okullara gönderilmemesi önerilir. Kış aylarında öpüşmekten ve tokalaşmaktan kaçınmak da hastalığın bulaşma riskini azaltmada faydalı olabilir.