Hipospadias nedir? nedenleri nelerdir?
Son Güncelleme Tarihi : Mart 16, 2025
Hipospadias, doğuştan gelen bir anormallik olarak kabul edilir ve halk arasında genellikle peygamber sünneti olarak adlandırılır. Hipospadias tedavisinde, ilk cerrahi müdahale olan ameliyat büyük bir önem taşımaktadır. Çünkü hastalık yaşam boyu devam edebilir, bu nedenle ilk operasyonda komplikasyon gelişen bir hastada, 2. düzeltme ameliyatında tekrar komplikasyon riski, ilk ameliyata kıyasla daha yüksek olabilir. Bu sebeple hipospadias ameliyatının, konuda deneyimli ve tecrübeli olan çocuk cerrahları tarafından gerçekleştirilmesi son derece önemlidir.
Hipospadias nedir?
Hipospadias hastalığı nedenleri nelerdir?
Hipospadias hastalığı nasıl tanı alır?
Hipospadias ameliyatı öncesinde nasıl bir hazırlık yapılması gerekir?
Hipospadias ameliyatı kaç saat sürer?
Hipospadias ameliyatı riskli midir?
Hipospadias ameliyatı şart mı? Ameliyat olmazsa olur mu?
Hipospadias ameliyatı sonrası süreç nasıl işler?
Hipospadias (Peygamber Sünneti) Hakkında Sık Sorulan Sorular
Hipospadias nedir?
Hipospadias hastalığı, doğuştan gelen ve normalde penis ucunda bulunması gereken idrar deliğinin penisin alt tarafında bulunmasıyla karakterize edilen bir durumdur. Bu hastalıkta, gerçek idrar deliği, uca yakın bir konumda olabilir ve bu durum çift delik görünümüne neden olabilir. Ayrıca, çoğu vakada, penisin öne doğru eğriliği ve sünnet derisinin arka tarafta gelişip, alt tarafta gelişmemesi nedeniyle hastalığa sıklıkla “yarım sünnet” veya “peygamber sünneti” adı verilmektedir.
Hipospadias hastalığı nedenleri nelerdir?
Hipospadias hastalığı, doğuştan gelen bir anormalliktir. Tam olarak bilinmese de, gebelikte düşük tehditleri sırasında anneye verilen hormonlar, ilaçlar, ileri anne yaşı, tüp bebek uygulamaları, tek yumurta ikizi olma durumu ve prematürite gibi faktörlerin hipospadias riskini artırabileceği düşünülmektedir.
Hipospadias hastalığı nasıl tanı alır?
Hipospadias hastalığı, kolayca gözden kaçabilen bir durum değildir. Genellikle doğum sonrası ilk muayeneler sırasında çocuk doktorları tarafından fark edilir veya anneler, bebeğin altını değiştirirken penisin alt tarafında sünnet derisinin olmaması, idrar deliğinin penisin alt tarafında bulunması ve peniste öne doğru bir eğrilik olması gibi belirtilerle hastalık fark edilir. Çocuk cerrahisi muayenesi ile hipospadias tanısı kesinleştirilir.
Hipospadias ameliyatı öncesinde nasıl bir hazırlık yapılması gerekir?
Muayenesi yapılmış ve tanısı konulmuş olan hastada, ameliyat kararı alındığında, ameliyat öncesi kan tetkikleri gerçekleştirilir ve anestezi onayı alınır. Hastalardan ameliyat öncesinde, sıvı gıdaları 4 saat öncesinden, katı gıdaları ise 6 saat öncesinden kesmeleri istenir.
Hipospadias ameliyatı kaç saat sürer?
Hipospadiasın tipine ve cerrahın tecrübesine bağlı olarak ameliyat süresi değişkenlik gösterir. Hafif distal hipospadias vakalarında ameliyat genellikle 1-1,5 saat sürerken, daha ağır tiplerde bu süre genellikle daha uzundur.
Hipospadias ameliyatı riskli midir?
Hipospadias ameliyatının diğer cerrahi müdahaleler gibi genel ve sadece hipospadiasa özgü bazı riskleri bulunmaktadır. Genel riskler arasında anesteziyle ilgili riskler, yara yerinde enfeksiyon, kanama, ağrı ve şişlik yer alır. Hipospadias ameliyatına özgü riskler arasında en sık karşılaşılan ve en önemli olanları ise üretral fistül ve darlıktır. Hipospadiasın şiddeti arttıkça, ameliyatın riskleri de artar. Hafif tiplerde genellikle ameliyat sorunsuz bir şekilde gerçekleşir.
Hipospadias ameliyatı şart mı? Ameliyat olmazsa olur mu?
Fiziksel, sosyal ve ruhsal açıdan tam bir sağlık için hipospadias ameliyatı şarttır. Hipospadias ameliyatı yapılmazsa hastanın yaşam kalitesini etkileyen sorunlar ortaya çıkabilir. İdrarını aşağı ve ayağına doğru yapma, kıyafetlerini ıslatma gibi durumlar ömür boyu sürdürülemeyecek rahatsızlıklara neden olabilir. Ön tarafta sünnet derisinin olmaması ve penis başının koni şeklinde olmaması nedeniyle görüntü anormaldir. Okul çağından itibaren bu durum, çocuğun psikososyal gelişimini etkileyebilir. Hipospadiaslı hastaların bir kısmında peniste eğrilik de görülebilir ve bunun düzeltilmesi gerekir. Evlendikten sonra, özellikle ağır tiplerde, kısırlık riski daha yüksektir. Bu nedenlerle, hipospadiası olan hastaların ameliyat olması önemlidir.
Hipospadias ameliyatı sonrası süreç nasıl işler?
Hipospadias ameliyatından sonra tipik olarak hastanın penisi pansumanla sarılır ve idrar sonrasında gözlemlenir. Genellikle bir gece hastanede takip edilir. Ameliyat öncesinde ve sonrasında antibiyotik kullanımı gerçekleştirilir, ameliyat sonrasında ağrı kontrolü sağlanır ve sonda bakımı aileye öğretilir. Ameliyatın ertesi sabahında hasta taburcu edilir. Evde kullanılmak üzere antibiyotik, ağrı kesici şurup ve pansuman için krem reçete edilir. İki gün sonra poliklinikte pansuman açılır ve yedinci gün sondası çekilir. Genellikle ameliyatın üçüncü haftasında ve ikinci ayında darlık kontrolü yapılır.
Hipospadias hastalığı ailesel geçişli bir hastalık mıdır?
Hipospadias, genetik yatkınlığı yüksek olan bir hastalıktır. Hastaların en az %10’u genetik olarak etkilenmiştir. Bu nedenle akraba evliliklerinin yaygın olduğu toplumlarda hastalığın görülme sıklığı daha da artabilir. Eğer ailede bir çocukta hipospadias varsa, diğer çocuklarda da görülme olasılığı artar. Babasında hipospadias bulunan bir çocukta, hipospadias ortaya çıkma riski toplum ortalamasının üzerindedir.
Hipospadias hangi sıklıkta görülür?
Hipospadias, ortalama her 300 erkek çocuğundan birinde görülen bir durumdur. Farklı ırklar ve bölgeler arasında görülme sıklığı benzerdir.
Hipospadias hastalığının farklı tipleri var mıdır?
Hipospadias hastalığı, antik çağlardan beri bilinen bir doğumsal anomali olarak karşımıza çıkar. Bu hastalığın birçok farklı tipi ve sınıflaması bulunmaktadır. Ancak genellikle tek seanslık bir ameliyatla tedavi edilebilen ve idrar deliği penis ucuna yakın olan tiplere “Hafif tip hipospadias” denilmektedir. İdrar deliğinin penis ile torba birleşim noktası veya daha aşağısında olduğu ve çoğunlukla iki seanslık bir ameliyatla tedavi edilebilen tiplere ise “Ağır tip hipospadias” adı verilir.
Hipospadiası olan bir çocukta başka bir hastalık araştırılmalı mı?
Hipospadias hastalığına sahip çocuklarda, mevcut hastalığa ek olarak kasık fıtığı, inmemiş testis, mesane reflüsü, böbreklerde şişme, doğuştan olmayan bir böbrek ve cinsiyet gelişim anomalileri gibi bazı hastalıklar eşlik edebilir. Hipospadiasın tipi ne kadar ağırsa, ek anomali riski de o kadar artmaktadır. Ağır tip hipospadiası olan çocuklarda, tek taraflı inmemiş testis varsa böbrek anomalileri, iki taraflı inmemiş testis varsa cinsiyet gelişim anomalileri mutlaka araştırılmalıdır.
Peygamber sünnetinin ne gibi zararları var?
Hipospadias hastaları, idrar deliğinin aşağıda olması nedeniyle idrarlarını aşağı ve ayaklarına doğru yaparlar. Glans denilen penisin baş kısmı yarıklı ve koni şeklinde olmadığından dolayı bu durum kötü görünür. Ayrıca, bu durum ileride cinsel hayatlarını etkileyebilir. Evlendikten sonra ise ilişki sırasında spermlerin idrar gibi aşağı doğru gitmesi ve ileri doğru gitmemesi nedeniyle hipospadias hastalarının çocuk sahibi olma ihtimali azalır.
Peygamber sünneti ilişkiye engel midir?
Hipospadias hastalığı, ilişkiye engel bir durum değildir. Ağır hipospadias hastalarında penis boyu genellikle normal yaşıtlarına göre kısadır, ancak bu durum cinsel hayatlarını etkileyecek kadar sıkıntılı değildir.
Peygamber sünneti olan çocuklarda kısırlık olur mu?
Ameliyatla idrar deliği penis ucuna getirilen hastalarda kısırlık sorunu genellikle ortaya çıkmaz. Ancak ameliyat olmazsa, idrar deliğinin alt tarafta olmasından dolayı ilişki sırasında spermler ileri doğru yönlendirilemez. Bu durum, çocuk sahibi olma şansını azaltabilir. İdrar deliği penis ucundan ne kadar uzaksa, bu risk o kadar artar.
Peygamber sünneti sünnet olur mu?
Ameliyat sırasında kullanılan sünnet derisi, ameliyattan önce hastanın kesinlikle sünnet edilmemesi gerektiğini gösterir. Ameliyat sonrası nüks (fistül) riskini azaltmak için sünnet derisinden hazırlanan flep çok önemlidir. Önceden sünnet edilen hastalar, bu avantajlarını kaybedebilir ve nüks ve tekrar ameliyat gereksinimi riski daha yüksek olabilir. Hipospadias hastalarının %5’inde sünnet derisi alt tarafta da gelişebilir. Sünnet derisi geriye gerdirilip açılmadıkça, idrar deliğinin yerinde bir sorun olduğu fark edilemeyebilir. Bu durumdaki hastalar genellikle sünnet sırasında veya sünnet derisi geriye soyulduğunda hipospadias olduğunu fark eder. Bu durumda olan hastalar, bir çocuk cerrahına danışılmadan kesinlikle sünnet edilmemeli ve aile bilgilendirilerek sünnet iptal edilmelidir. Ancak, maalesef ülkemizde birçok çocuk, bu durumdan habersiz sünnetçiler tarafından sünnet edildiği için derisi tam gelişmiş hipospadias hastaları genellikle sünnet olduktan sonra çocuk cerrahlarına başvurur.
Hipospadias ameliyatı kaç yaşında yapılır?
Hipospadias ameliyatı için ideal zaman genellikle 6 ay ile 1 yaş arasındadır. Ağır tip hipospadiası olan ve 2 seanslık bir ameliyat gerektiren hastalarda, ilk seansın 1 yaşından önce ve ikinci seansın 2 yaşından önce yapılması önerilir.
Hipospadias ameliyatı geciktirilirse bir zararı olur mu?
Hipospadias ameliyatı, mümkünse hastanın yaşını büyütmeden yapılmalıdır. Ameliyatın geciktirilmesi durumunda, yara iyileşme süreci uzar, hastanın normal aktif yaşantısına dönme süresi gecikir, enfeksiyon riski artar ve hastanın yaşayabileceği travma ve psikolojik etkilenme daha fazla olabilir. Ameliyat sırasında hastaya sonda takılarak genellikle 1 hafta yerinde tutulur, bu da oldukça önemlidir. Büyük çocuklar bazen sondayı çekebilir ve bu durum ameliyata zarar verebilir. Bu nedenle hipospadias ameliyatının mümkünse 1 yaşından önce yapılması önerilir.
Hipospadias ameliyatında nasıl bir anestezi uygulanır?
Hipospadias ameliyatı genellikle genel anestezi altında, penil blok veya spinal blok ile desteklenerek gerçekleştirilir. Ameliyat, anestezi uzmanı tarafından tamamen uyutularak yapılır.
Ameliyattan sonra fistül ya da darlık gelişirse nasıl bir tedavi uygulanır?
Sondanın çekilmesi sonrasında, eğer hastanın idrarı hem pipisinin ucundan hem de ameliyat dikişlerinin arasından ayrı bir yerden geliyorsa, bu durumda fistül oluşmuş olabilir. Bu durumu fark eden hasta, hemen doktoruna başvurmalıdır. Bazı durumlarda, fistülün ameliyata gerek kalmadan kapanması için hastaya tekrar sonda takılabilir ve bu şekilde 2 hafta kadar yerinde tutulabilir. Eğer sonda ile kapanmayan bir fistül varsa, en az 6 ay beklenir ve ardından tekrar fistül kapatma ameliyatı yapılır. 3. hafta ve 2. aydaki darlık kontrolünde eğer darlık gelişmişse, uç darlığı basit bir dilatasyon yöntemi ile genişletilebilir.