Blog Image

Omuz çıkığı nedir?

Son Güncelleme Tarihi : Kasım 13, 2023

Omuz eklemi, insan vücudundaki en hareketli eklemdir ve bu nedenle en sık çıkık yaşanan eklem olarak bilinir. Her yıl 100.000 kişiden 12’si omuz çıkığı nedeniyle hastanelere başvurur ve toplumda görülme sıklığı genellikle %2 ila %8 arasında değişiklik gösterir.

Omuz çıkığı nedir?
Omuz çıkığı belirtileri nelerdir?
Omuz çıkığı nedenleri?
Omuz çıkığı tanısı nasıl konur?
Omuz Çıkığı Tedavi Yöntemi
Omuz çıkıkları hakkında sık sorulan sorular  

Omuz çıkığı nedir?

En sık rastlanan çıkık, kolun ve omzun yan tarafa açık ve dışa döndürülmesi sırasında oluşan ön çıkmalar olarak bilinir. Bu çıkıklar sırasında omzu yerinde tutan yapılar zarar görebilir ve çıkığın oluştuğu yaş, hastanın esnekliği gibi faktörler bu çıkıkların tekrarlama riskini artırır. Omuz eklemi, bir düz tabak (kürek kemiğindeki eklem yüzü, glenoid) ve bir top (kol kemiğinin üst ucundaki humerus başı) arasındaki bağlar, eklem kapsülü, kısa kasların tendonlarını yerinde tutan bir yapıdan oluşur. Bu özellikler, omzun hareket kabiliyetini artırırken çıkık oluşma riskini de artırır. Genellikle eklem ön çıkıkları %95 oranında görülür ve kolun başı tabaktan kayarak öne doğru çıkar. Bu durum son derece ağrılıdır ve hastalar kolun hareketini sınırlar, omuz eklemi bölgesi boş görünür. Nadiren çıkıklar başka yönlere de olabilir. Bu tür çıkıklar her yaşta meydana gelebilir ve yanı sıra kırıklar, damarlar ve sinirlerin zarar görmesi gibi sorunlara neden olabilir.

Omuz çıkığı belirtileri nelerdir?

Omuz bölgesinde yoğun ağrı, omuz hareketlerinin sınırlanması, gözle görülür omuz şekil bozukluğu, morarma, karıncalanma ve güçsüzlük hissi, omuz çıkıklarının belirtileri olabilir.

Omuz çıkığı nedenleri?

Genellikle spor yaralanmaları ve travmalar sonucunda meydana gelir. Omuz çıkıkları, omuzun zorlayıcı veya ters hareketler sonucu çıkmasına neden olan durumlarla ilişkilendirilir. Özellikle sporcularda kolun arka tarafa aşırı şekilde hareket ettirilmesi sırasında sıkça görülür.

Omuz çıkığı tanısı nasıl konur?

Omuz çıkığı, sıklıkla şiddetli ağrı, kolun kullanılamaması ve omuz eklemi bölgesinde görünür şekil bozukluğu gibi belirtilerle ortaya çıkar, bu nedenle hastalar genellikle doktora başvururlar.

Omuz çıkığı tanısı koymadan önce mutlaka röntgen görüntüleri alınmalıdır. Bu görüntüler, eşlik eden kırıkların ve çıkığın yönünün belirlenmesine yardımcı olur. Omuz çıkığı yerine yerleştirildikten sonra, ağrı kontrol edildikten sonra Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) yapılmalıdır. MRI, kemik ve özellikle yumuşak doku yaralanmaları, bağ, tendon ve Labrum yaralanmaları hakkında bilgi sağlar.

Omuz çıkığı tedavi yöntemi, omuzu tekrar yerine yerleştirmek için belirli manevralarla yapılır. Bu işlem, omuz çıkığı redüksiyonu veya kapalı redüksiyon adı verilen bir yöntemle gerçekleştirilir. Bu işlem öncesi omuz kaslarının tamamen gevşemesi gerekir, bu nedenle hastaya redüksiyon işleminden önce kas gevşetici ve yatıştırıcı ilaçlar verilir. Omuz çıkığının türüne göre birçok redüksiyon tekniği mevcuttur. Hangi redüksiyon yönteminin kullanılacağı, hastanın acı seviyesine, şişliğin durumuna ve çıkığın tipine bağlı olarak belirlenir. Omuz çıkığı yerine yerleştirildikten hemen sonra hastanın şiddetli ağrısı geçer. Omuzun yeniden yerine yerleştirildiğinden emin olmak için omuz röntgeni çekilir.

Omuz çıkığı yerine yerleştirildikten sonra, rehabilitasyon dönemi başlar. Bu dönemde omuz çıkığı bandajı, ateli veya omuzluk kullanılarak omuz hareketsiz hale getirilir. Bandaj, atel veya omuzluklar çıkarıldıktan sonra, omuzun hareket kabiliyetini geri kazandırmak için fizik tedavi egzersizlerine başlanmalıdır.

Fizik tedavi uzmanı, omuz kaslarını güçlendirmek ve omuzun hareket yeteneğini yeniden kazandırmak için hastanın ihtiyaçlarına göre bir tedavi planı oluşturur. Hasta bu süreci daha rahat atlatması için ağrı kesiciler veya kas gevşetici ilaçlar kullanabilir. Omuzun hareketsiz kaldığı rehabilitasyon döneminde, dirsek, el bileği ve el hareket açıklığını korumak için basit egzersizler yapılabilir. Omuzun hareketsiz kalma süresi, omuz çıkığının türüne, hastanın yanıtına ve yaşına bağlı olarak ortopedi ve travmatoloji uzmanı tarafından belirlenir. Bu süre, hastanın yaşına ve eşlik eden yaralanmalara bağlı olarak değişebilir.

Omuz çıkıkları hakkında sık sorulan sorular  

Tekrarlama Riski Nedir?

Omuz çıkığının ilk meydana gelmesinin ardından tekrarlayan çıkık riski %14 ile %100 arasında değişebilir. Yapılan uzun vadeli çalışmalarda, omuz çıkığının ilk kez meydana geldiği yaşın tekrarlayan çıkıklar için en önemli faktör olduğu belirlenmiştir. İlk çıkık 20 yaşın altında görüldüğünde ve cerrahi tedavi uygulanmadığında tekrarlama olasılığı %87’ye kadar yükselirken, 30 yaşından sonra bu oran %30’a düşmektedir. Özellikle aktif sporcular ve işlerinde kollarını aşırı kullanmak zorunda olan kişilerde tekrarlama riski yüksektir. Tekrarlayan çıkık yaşayan hastaların %39’u 25 yıl içinde eklem hasarı yaşama riski taşımaktadır.

Bankart Lezyonu Nedir?

Omuz çıkığı, omuz eklemini oluşturan tabak şeklindeki yapının (glenoid) etrafını saran sert kıkırdak benzeri dokunun, yaralanması ve yerinden ayrılmasına “Bankart lezyonu” adı verilir. Aynı şekilde bu kemik yapısında ayrılma ve kırıkla sonuçlanarak “kemiksel Bankart lezyonu” da oluşabilir. Kemik yaralanmasının bu lezyonlarla bir araya gelmesi, tekrarlayan çıkıklar için büyük bir risk oluşturur. Kaza sonucu oluşan çıkıklarda omzu çevreleyen kısa tendonlar, kemik, damar ve sinir yaralanmaları meydana gelebilir.

Birçok omuz çıkığı ameliyat gerektirmeksizin başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Tedavi olmadan iyileşen hastalar normal yaşamlarına ve spor aktivitelerine geri dönebilirler. Ancak bazı durumlarda omuz çıkığı cerrahi müdahale gerektirebilir. Özellikle genç yaşta, aktif sporcu ve ağır işlerde çalışan bireylerde ve tekrarlayan çıkıklarda cerrahi tedavi uygun bir seçenektir.

Omuz çıkığı ameliyatının temel amacı, omuzun geniş hareket kabiliyetini korurken aynı zamanda omuzu yerinde tutmaktır. Genellikle çıkık sırasında hasar gören yapıların onarımı ile bu amaç gerçekleştirilir. Bu, yırtık labrumun ve çevresindeki yapıların tamirini içerebilir.

Ortopedi uzmanları, omuz çıkığının şekline bağlı olarak artroskopik omuz çıkığı ameliyatını tercih ederler. Bu ameliyat, hastanede daha az süre geçirmeyi gerektirir ve daha hızlı iyileşme sağlar. Artroskopik omuz çıkığı ameliyatlarında, omuzun içine küçük kesilerden yerleştirilen bir kamera ve cerrahi aletlerle yapılan bir işlemdir. Bu kamera, eklem içindeki detayları büyüterek tendonlar, bağlar ve labrumdaki küçük ayrıntıları görünür hale getirir. Bu sayede çevre dokulara zarar vermeden hasarlı bölgeye ulaşılır.

Artroskopik omuz ameliyatları sırasında tekrarlanan omuz çıkıklarının yanı sıra rotator manşet yırtıkları, kemik çıkıntılarının tıraşı, labrum yırtıklarının onarımı ve bağların tamiri gibi işlemler de gerçekleştirilebilir.

Açık cerrahi teknikler ise omuz çıkıklarında glenoid kemik kaybını onarmak için kullanılır. Ortopedi uzmanı, vücudun başka bir bölümünden alınan bir kemik greftini omuzun uygun yerine yerleştirerek tekrarlanan yaralanmaların neden olduğu glenoid kemik kaybını onarabilir.

Omuz Çıkığı Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

Omuz çıkığı ameliyatı gibi her cerrahi müdahalede olduğu gibi, bu ameliyatın da bazı az rastlanan riskleri bulunmaktadır. Bu riskler şunlar olabilir:

Enfeksiyon: Ameliyat sonrası yara bölgesinde enfeksiyon gelişebilir. Enfeksiyon riskini azaltmak için hijyen kurallarına uyulmalı ve ameliyat sonrası önerilere dikkat edilmelidir.

Sinir ve Kan Damarlarında Yaralanma: Sinirler veya kan damarları, ameliyat sırasında yanlışlıkla zarar görebilir. Bu durum, işlev kaybına veya kanamaya yol açabilir.

Planlanan Onarımın Yapılamaması: Ameliyat sırasında, önceden planlanan onarımların tam olarak yapılamaması riski vardır. Bu, omuzun istenen hareket kabiliyetini yeniden kazanmasını zorlaştırabilir.

Eklem Sertliği: Ameliyat sonrası omuzda eklem sertliği gelişebilir. Bu durum, omuzun tam hareketini engelleyebilir ve rehabilitasyon gerektirebilir.

Ağrı: Ameliyat sonrası ağrı hissi normaldir, ancak bazı hastalarda uzun süreli ağrı yaşanabilir.

Tekrarlayan Çıkık: Nadir de olsa, omuz çıkığı ameliyatı sonrası tekrarlayan çıkıklar görülebilir. Bu, cerrahi müdahaleye rağmen omuzun istikrarını kaybetmesi anlamına gelir.

Ek Ameliyat İhtiyacı: Bazı durumlarda ilk ameliyatın başarısız olması veya beklenmeyen komplikasyonlar yaşanması nedeniyle ek bir ameliyat gerekebilir.

Deneyimli bir omuz cerrahisi ekibi, özel teknikler kullanarak bu riskleri en aza indirmeye çalışacaktır. Ayrıca, hastaların ameliyat sonrası rehabilitasyon sürecine uygun şekilde katılmaları ve doktor tavsiyelerine uymaları önemlidir.

Omuz Çıkığı Ameliyatları Ne Kadar Sürer?

Omuz çıkığı ameliyatı, genellikle yaklaşık 1 saat sürer. Ancak, ameliyat öncesi hazırlıklar ve ameliyat sonrası hastanın kendine gelme süreleri de hesaba katıldığında, bu süre bazen 2 saate kadar uzayabilir. Hastanın durumuna göre, ameliyat sonrası 1 veya 2 gün hastanede gözlem altında kaldıktan sonra eve taburcu edilebilir. Bu süreç, hastanın sağlık durumu ve ameliyat sonrası iyileşme hızına bağlı olarak değişebilir.

Omuz Çıkığı Ne zaman İyileşir?

Omuz çıkığı ameliyatından sonra, cerrahi işlemin detaylarına bağlı olarak genellikle sınırlı hareket aralığına sahip hafif bir egzersiz programı verilir. Genellikle hastalar, ameliyat sonrası 2-3 hafta içinde günlük yaşamlarında zorlayıcı olmayan hareketlere başlayabilirler. Bu süreçte kolun koruyucu bir askıyla desteklenmesi önerilir. Ameliyat sonrası yaklaşık bir ay boyunca hastalar, günlük yaşam aktiviteleri, alışveriş ve araba kullanma gibi konularda yardıma ihtiyaç duyabilirler. Araba kullanmak için, hasta işlevlerini rahatça yerine getirebileceği bir noktaya geldikten sonra başlamalıdır. Özellikle sağ omuzdaki bir ameliyat sonrası arabayı kullanmak daha uzun sürebilir, çünkü vites değiştirme kolunun aynı tarafta olmasından kaynaklanır. Ortopedi ve Travmatoloji uzmanının onayı ile hastalar, ameliyattan 6 hafta sonra aşırı zorlamamak şartıyla spora geri dönebilirler. Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı, omuzun sertleşmesini önlemek amacıyla ameliyattan 2-3 hafta sonra omuz hareketliliğini kontrol eder. Genellikle iyileşme süreci, fizyoterapist eşliğinde 4-6 hafta sürer. Ameliyattan birkaç ay sonra, çoğu hasta omuzlarını normal aktiviteler için kullanabilir. Ancak temaslı sporlar veya omuzun yeniden çıkma riski taşıyan yüksek etkinlikler genellikle 4-6 ay boyunca yapılmamalıdır. Ameliyat sonrası fizik tedavi sürecinde omuzun sertleşmesini önlemek için koruyucu hareketler önerilir. Omuzun güçlenmesi için yapılan fizik tedavi egzersizleri, yaralanmalara neden olmayacak şekilde düzenlenmelidir. Bu nedenle, Ortopedi ve Travmatoloji cerrahi sürecini takip eden fizik tedavi uzmanı, 3-6 hafta boyunca sınırlı hareketler planlar ve sonraki altı hafta boyunca egzersizleri güçlendirir. Hasta tarafından bireysel olarak yapılabilen egzersizlerin planlanması önemlidir. Egzersizler rahatsız edici, zorlayıcı veya ağrılı olursa, hasta derhal cerrahla iletişime geçmelidir.

Omuz Çıkığını Önlemek İçin Neler Yapmak Gerekir?

Omuz çıkığına neden olabilecek aktivitelerden kaçınılmalıdır. Düşmelerden korunmak için dikkatli olunmalıdır. Omuz hareketlerini içeren sporlarla uğraşılıyorsa, omuz uygun şekilde güçlendirilmelidir. Spor öncesi gerekli germe ve esneme egzersizleri yapılmalıdır. Yapılan spor dalına bağlı olarak omzu korumak için koruyucu kıyafetler giyilmelidir ve bu önemsenmelidir. Daha önce omuz çıkığı yaşamış kişiler, yaralanmış olan omuzlarını güçlendirmek amacıyla rehabilitasyon ve egzersiz yapmalıdır. Bu uygulamalar, tekrarlayan omuz çıkıklarını önlemede etkili olabilir.