Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Blog Image

Prematüre retinopatisi nedir?

Son Güncelleme Tarihi : Ağustos 21, 2024

Prematüre retinopatisi, düşük doğum ağırlığına sahip ve erken doğan bebeklerde sıkça görülen önemli bir göz sağlığı sorunudur. Bu hastalık, prematüriteye sahip bebeklerin retinalarının damarsız bölgelerinde ortaya çıkar ve sinir hasarına neden olarak görme kaybına yol açabilir. Prematüre retinopatisi, hasta veya ailesi tarafından fark edilen belirgin bir işaret sunmaz. Bu nedenle hastalığın tespit edilmesi ve tedavi edilmesi için düzenli göz muayeneleri hayati önem taşır. Dolayısıyla aileler, çocuklarının göz muayenelerini aksatmamalıdır.

Prematüre retinopatisi nedir?
Prematüre retinopatisinin evreleri nelerdir?
Prematüre retinopatisinin sebepleri nelerdir?
Prematüre retinopatisi nasıl oluşur?
Prematüre retinopatisinin belirtileri nelerdir?
Prematüre retinopatisi tanısı nasıl konulur?
Prematüre retinopatisi tedavisi nasıl uygulanır?
Prematüre retinopatisi ile ilgili sık sorulan sorular

Prematüre retinopatisi nedir?

Prematüre retinopatisi (ROP), genellikle ROP olarak kısaltılan, erken doğum haftası ve düşük doğum ağırlığına sahip bebeklerde (32 hafta veya daha az süreyle doğan ve 1500 gramdan hafif olanlar) sıkça görülen bir göz sorunudur. ROP, prematüriteye sahip bebeklerin gözlerindeki retina tabakasının damarsız bölgelerinde ortaya çıkar ve sinir hasarına yol açarak görme kaybına neden olabilen bir hastalıktır. Bu hastalık, çocukluk çağı körlüğünün önde gelen sebeplerinden biridir.

Prematüre retinopatisinin evreleri nelerdir?

ROP, beş farklı evreye ayrılan bir hastalıktır, bu evreler şu şekildedir:

I. Evre: Hafif anormal kan damarı büyümesi
II. Evre: Orta derecede anormal kan damarı büyümesi
Evre I ve Evre II, tedavi gerektirmeyen ve sonunda normal görme sağlayabilen evrelerdir. Hastalık, bu aşamalardan kendi kendine iyileşebilir veya Evre III’e ilerleyebilir.

III. Evre: Şiddetli anormal kan damarı büyümesi
Evre III’de, anormal kan damarları gözün merkezine doğru büyüyerek retina yüzeyi boyunca normal büyüme modelini takip etmezler. Bazı bebekler bu evreyi atlatıp tedavi gerektirmeden normal görme geliştirirken, belli bir derece Evre III’te ve “artı hastalık” denilen ek komplikasyon geliştiğinde tedavi düşünülür. “Artı hastalığı,” retinadaki kan damarlarının anormal bir şekilde genişleyip büküldüğünü gösterir ve hastalığın kötüleştiğini işaret eder. Bu aşamada tedavi, retina dekolmanını önleme şansını artırır.

IV. Evre: Kısmi Retina Ayrılması
Kanamanın neden olduğu yara izlerinden çekiş, anormal kan damarlarını göz duvarından uzaklaştırarak retina ayrılmasına yol açar. Bu aşamada retina dekolmanı başlayabilir.

V. Evre: Tam Retina Ayrılması (Retina Dekolmanı) ve Hastalığın Son Aşaması
Bu evrede tedavi edilmezse ciddi görme kaybı hatta körlük meydana gelebilir. Bu nedenle tedavi önemlidir.

Prematüre retinopatisinin sebepleri nelerdir?

Prematüre retinopatisinin en önemli nedenleri arasında erken doğum haftası ve düşük doğum kilosu bulunur. Normal bir hamilelikte, bebeklerin gözlerinde retinanın damar gelişimi, hamileliğin 16. haftasından itibaren başlar ve genellikle 40. haftada tamamlanır. Ancak prematürite durumunda, yani bebeklerin erken doğmasında, bu damarlanma henüz tamamlanmamış olabilir. Erken doğan bebekler genellikle solunum sorunları gibi sistemik problemlerle karşılaşır. Solunum sorunlarına cevaben, bu bebeklere yüksek dozda oksijen tedavisi verilir. Yüksek dozda oksijen tedavisi uygulanması, prematüre retinopatisinin gelişmesinde başlıca risk faktörlerinden birini oluşturur.

Ayrıca, anemi (kansızlık), intrakraniyal kanamalar (beyin içi kanamalar), doğuştan gelen anomaliler gibi faktörlerin varlığı da prematüre retinopatisi riskini artırabilir.

Prematüre retinopatisi nasıl oluşur?

Retinanın damar gelişimi tamamlanmadan doğan bebeklerde, bu eksiklik nedeniyle yanlış uyarıcılar serbest bırakılır (VEGF salınımı). Bu yanlış uyarıcılar, retina içinde yanlış damar oluşumlarına yol açar. Yanlış damarlar, göz içinde kanamaya ve retinanın ayrılmasına (retina dekolmanı) neden olarak görme kaybına yol açabilir. Doğum ağırlığı ve doğum haftası azaldıkça, Retinopatisi (ROP) riski artar. Örneğin, 25 haftalık bir bebekte prematüre retinopatisi neredeyse %80 oranında görülürken, 32 haftalık veya daha az olan bebeklerde bu oran yaklaşık %10’a düşer. %10’luk kesimde ROP kendiliğinden düzelebilir ve tedavi gerektirmez. Ancak damar gelişimi tamamlanana kadar düzenli kontroller devam eder.

ROP, 1500 gramın altında doğan ve 32 haftanın altındaki bebeklerde sıkça görülse de, zamanından önce doğan (36. haftada) bebeklerde de meydana gelebilir. Eğer sistemik risk faktörleri belirginse, yenidoğan uzmanları ROP muayenesi önerebilir. Ancak 1500 gramın altında doğan ve 32 haftanın altında doğan tüm prematüre bebeklerin ROP açısından muayene edilmesi gereklidir.

Prematüre retinopatisinin belirtileri nelerdir?

Prematüre retinopatisinin belirtileri, hastalar veya hasta yakınları tarafından ifade edilen bir şikayetle kendini göstermez. Bu hastalık, prematürite bebeklerin takip protokolleri altında izlenir. Prematüre retinopatisi teşhisi, retinanın muayenesi ile konur.

Prematüre retinopatisi tanısı nasıl konulur?

Prematüre Retinopatisi teşhisi, muayene yoluyla konur. Erken doğan ve düşük doğum ağırlığına sahip bebekler, doğduktan 28 gün sonra yenidoğan doktoru tarafından göz muayenesi için sevk edilir. İlk muayene sonrasında bir göz doktoru, retina tabakasını indirek oftalmoskop ile inceler ve ROP belirtilerini ve şiddetini değerlendirerek izlemeye başlama sıklığını belirler. Eğer ROP riski düşükse, bebeklerin damarlanması tamamlanana kadar iki haftada bir kontrol edilir. Ancak ROP belirtileri gelişmişse, bulgu şiddeti ve evresine bağlı olarak bebek daha sık, hatta 2-3 günde bir göz doktoru tarafından takip edilir ve acil tedavi gerektiğinde hemen uygulanır.

Prematüre retinopatisi tedavisi nasıl uygulanır?

Prematüre retinopatisi tedavisi, hastalığın evresine ve şiddetine bağlı olarak farklı yöntemlerle uygulanır. Bu tedaviler şunlar içerir:

Anti VEGF Enjeksiyonları: Bu tedavi, göz içine Anti VEGF ilacının belirli dozlarda ve aralıklarla enjekte edilmesini içerir. İşlem ameliyathane koşullarında, sedasyon altında gerçekleştirilir. Enjeksiyondan sonra hastanın durumu takip edilir. Eğer ROP tedavisi ile durdurulursa, damarlanma tamamlanana kadar izlemeye devam edilir. ROP ilerlemeye devam ederse, enjeksiyonlar 4-6 hafta arayla tekrarlanabilir.

İndirekt Lazer Fotokoagülasyon: Anti VEGF enjeksiyon tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda indirekt lazer fotokoagülasyon, tek başına veya Anti VEGF enjeksiyonları ile birlikte uygulanabilir. Uygulama şekli bebeğin göz durumuna bağlıdır. Bu işlem, hafif sedasyon altında retina damarsız bölgelerine indirekt lazer oftalmoskop kullanılarak fotokoagülasyon işlemini içerir. Bu işlem, retinanın damarsız bölgelerinde yanlış damar büyümesine neden olan hücrelerin etkisiz hale getirilmesini amaçlar. İşlem sonrasında bebek düzenli aralıklarla takip edilir. Tedaviye rağmen ROP evresinde ilerleme devam ederse, tekrar lazer uygulaması veya Anti VEGF tedavisi düşünülebilir. Ancak bu tedavilere rağmen ilerleme devam ederse cerrahi tedavi gerekebilir.

Vitreoretinal Cerrahi (Vitrektomi): Cerrahi tedavi, retinada dekolman gelişen ve göz içi kanaması olan hastalara uygulanır. Bu işlem, kabaran veya retinanın sinir hücre tabakasının görme kaybına neden olmadan yeniden yerine oturtulmasını amaçlar. Vitreoretinal cerrahi, daha derin bir anestezi altında ameliyathane koşullarında gerçekleştirilir. Retinayı yerinde tutmak için göz içinde silikon yağ kullanılabilir. Belirli bir süre sonra silikon yağ, tekrar cerrahi müdahale ile çıkarılabilir.

Prematüre retinopatisi ile ilgili sık sorulan sorular

Prematüre retinopatisi için ilk muayene ne zaman yapılmalıdır?

28 günlük bir bebek için ilk muayene, yenidoğan bakım ünitesinde veya poliklinik ortamında yapılmalıdır. Bu muayene, bebeklerin düzeltilmiş doğum yaşına ulaştığı 31-33 hafta sonrasında gerçekleştirilmelidir.

ROP hastalığı görülen bebekler gelecekte hangi sorunlarla karşılaşabilir?

ROP’lu bebeklerin, sonraki yaşamlarında göz problemleri riski daha yüksektir. Bu problemler arasında Retina dekolmanı, şaşılık, göz kırma kusurları, katarakt, glokom ve ambliyopi (göz tembelliği) gibi durumlar yer alır. Bu problemler diğer bebeklerin sorunlarına benzer, ancak ROP geçmişi olan bebeklerde daha sık görülebilir. Özellikle glokom ve katarakt, ROP cerrahisi uygulandıktan sonra daha sık meydana gelebilir.

Prematüre retinopatisi hastalığı olup tedavi olmayan bebeklerde gelecekte ne gibi sıkıntılar görülebilir?

Prematüriteye sahip bebeklerde retinopati gelişme riski düşük olsa bile oluştuğunda tedavi edilmelidir. İleri evre retinopatisi olan hastaların durumu kendiliğinden iyileşme eğiliminde değildir. Tedavi gerektiren ancak tedavi edilmeyen prematüre retinopatisi hastaları körlükle karşı karşıya kalabilirler. Bu nedenle, her prematüre bebek mutlaka göz muayenesi olmalıdır, böylece olası sorunlar erken teşhis edilir ve tedavi edilir.

Prematüre retinopatisi için erken teşhis önemli midir?

Bu hastalıkta erken teşhis büyük bir öneme sahiptir. Çünkü erken teşhis, geri dönüşü olmayan görme kayıplarını önlemeye yardımcı olabilir. Ne kadar erken teşhis konulursa, hastalığın evresi ve şiddeti o kadar erken belirlenir ve bu da görme kaybını azaltırken tedavi şansını artırır.

Prematüre retinopatisi muayenesi nasıl yapılır?

Prematüre bebeklerin göz muayenesi sırasında anestezi veya sedasyon uygulanmaz. Muayeneden önce bebeğin göz bebeklerini büyüten damlalar kullanılır, ancak bu damalar bebeklerin sistemik durumuna uygun bir şekilde belirli bir dozda sulandırılmalıdır. Muayene sırasında, bebeğin karnının tok olmaması ve aşırı beslenmemesi önerilir. Bebeğin göz bebekleri yeterince büyüdüğünde (genellikle 30-40 dakika sonra), göz kapaklarını açık tutmaya yardımcı olan bir blefarost (kapak açıcı) takılır. Daha sonra, bebeğin retinası indirekt oftalmoskop ile incelenir. Bu işlem doktor ve hemşire gözetiminde gerçekleştirilirken, aileler genellikle dışarıda bekletilir. Muayene genellikle 10-15 dakika sürer.

Prematüre Retinopatisi takibi nasıl ve ne sıklıkta yapılmalıdır?

Prematüre retinopatisinin takip sıklığı, ROP bulgu ve şiddetine bağlı olarak belirlenir. Eğer ROP açısından çok yüksek riskli bir durum söz konusu değilse, hastaların retinadaki damarlanmanın tamamlanmasını beklemeleri için iki haftada bir takip edilmeleri önerilir. Ancak, ROP belirtileri gelişmişse veya bulgunun şiddeti ve evresine göre, hastalar haftada bir hatta 2-3 günde bir daha sıkı bir şekilde takip edilmelidir.

Prematüre retinopatisi muayenesinin yan etkileri var mıdır?

Bebeğin gözüne damlatılan damla nedeniyle bebekte ateş gelişebilir. Ayrıca işlem sırasında bebeğe stres uygulandığı için solunum problemleri ortaya çıkabilir. Bu nedenle riskli bebekler yoğun bakım ünitesinde yakından takip edilir.

Prematüre retinopatisinin görülme oranının ülkelerin gelişmişlik seviyeleri ile alakası var mıdır?

Yenidoğan yoğun bakım ünitesinin gelişmişliği, prematüre retinopatisinin görülme sıklığında en önemli etkenlerden biridir. Gelişmiş ülkelerde, bu hastalığın erken teşhis ve tedavisi daha kolaydır çünkü sağlık koşulları daha iyidir. Ancak az gelişmiş ülkelerde sağlık koşulları daha zayıf olduğu ve düzenli tarama programları uygulanmadığı için hastalığın tanımlanması daha zordur ve bu nedenle bebeklerde görme kaybı riski daha yüksektir. Hastalığın erken teşhisi ve tedavisi için uygun zamanında müdahale edilmemesi halinde, bazı durumlarda ilerlemiş aşamalara ulaşabilir ve görme kaybı engellenemez.

Prematüre retinopatisinin bebeklerin ağrılıklarına göre görülme oranları nelerdir?

Doğum ağırlığı ve doğum haftası düştükçe, prematüre retinopatisi (ROP) riski artar. Örneğin, 25 haftalık bir bebekte neredeyse yüzde 80 oranında ROP görülebilirken, 32 haftanın altında doğan bebeklerde bu oran yaklaşık yüzde 10 civarındadır.

Prematüre retinoplastisi hastalığı olan bebeklerin aileleri nelere dikkat etmelidir?

Ailelerin prematüre retinopatisi olan bebeklerine özen göstermeleri çok önemlidir. Çocuklarını muayene zamanlarını kaçırmadan düzenli olarak kontrole götürmelidirler. Kontrol tarihleri hakkında kendi inisiyatiflerini kullanmamalıdırlar.