Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Blog Image

Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma) hastalığı nedir?

Son Güncelleme Tarihi : Ağustos 21, 2024

Romatoit artrit, halk arasında iltihaplı eklem romatizması olarak tanınır ve çoğunlukla el ve ayaklardaki küçük eklemleri etkileyen bir hastalıktır. Bu hastalık, küçük eklemler dışında, diz, kalça ve omuz gibi büyük eklemleri de etkileyebilir. Dünya genelinde yaygın olarak görülen bu kronik iltihaplı eklem romatizması, ağrı ve hareket kısıtlılığı ile hastaların günlük ve sosyal yaşamlarını olumsuz etkileyebilir. Genellikle el ve el bileği eklemlerinde başlayan romatoit artrit, tedavi edilmezse eklemlerde kalıcı hasarlara yol açabilir. Günümüzde, erken tanı ve tedavi ile bu hastalık kontrol altına alınabilmektedir.

Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma) hastalığı nedir?
Romatoid artrit hastalığının belirtileri nelerdir?
Romatoid artrit hastalığında risk faktörleri nelerdir?
Romatoid artrit hastalığı nasıl teşhis edilir?
Romatoid artrit hastalığı nasıl tedavi edilir?
Romatoid artrit hastalığı hakkında sık sorulan sorular 

Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma) hastalığı nedir?

Romatoit artrit, genellikle küçük eklemleri etkileyen sistemik bir kronik iltihaplı eklem romatizmasıdır ve dünya genelinde en yaygın iltihaplı eklem hastalıkları arasındadır. Bu hastalık, bağışıklık sisteminin eklemleri kaplayan ‘sinovyum’ adı verilen dokuya saldırmasıyla ortaya çıkar ve eklemlerde ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığına neden olur. Romatoit artrit, tedavi edilmezse eklemlerde uzun süreli hasarlara yol açabilir, bu yüzden erken tanı ve etkili tedavi büyük önem taşır.

Romatoid artrit hastalığının belirtileri nelerdir?

Romatoit artritin belirtileri kişiden kişiye değişebilir. Hastalığın yaygınlığı, başlangıç yaşı, eşlik eden diğer hastalıklar ve klinik seyri değişkenlik gösterebilir. Bu hastalıkta en sık el ve ayak parmak eklemleri, el ve ayak bilekleri etkilenirken, dirsek, omuz, kalça ve diz gibi büyük eklemlerde de tutulum görülebilir. Etkilenen eklemlerde ağrı, hareket kısıtlılığı, şişlik, sıcaklık artışı ve bazen kızarıklık meydana gelir. Sabahları eklemlerde hareket ettirme zorluğu ve tutukluk, hastaların sıklıkla yaşadığı bir durumdur ve bu durum bazen birkaç saat sürebilir. Romatoit artrit ayrıca halsizlik, yorgunluk, iştah kaybı ve bazı durumlarda ateş gibi genel semptomlara da neden olabilir.

Romatoid artrit hastalığında risk faktörleri nelerdir?

Romatoid artrit hastalığının altında yatan nedenlerin bağışıklık sisteminin hastanın kendi dokularına karşı reaksiyon göstermesi olduğu bilinmektedir, fakat bu sürecin tam olarak nasıl işlediği hala araştırma konusudur. Genetik yatkınlıklar, bireysel özellikler ve çevresel faktörlerin bu hastalığın gelişiminde rol oynayabileceği düüşünülmektedir. Hastalık her yaşta görülebilmekle birlikte, yaş ilerledikçe görülme sıklığı artmaktadır. Kadınlar, erkeklere kıyasla romatoid artrit geliştirme riski açısından 2-3 kat daha fazla risk altındadır, bu da cinsiyet ve kadın hormonlarının hastalığın gelişiminde etkili olabileceğini göstermektedir. Sigara kullanımının romatoid artrit riskini artırdığı ve hastalığın şiddetini artırabileceği tıbbi çalışmalarla kanıtlanmıştır. Özellikle bazı genetik yapıları taşıyan kişilerde sigara içmenin riski daha da artırdığı görülmüştür. Bu nedenle, romatoid artrit hastalarına sigarayı bırakmaları tavsiye edilmektedir. Erken yaşta sigaraya maruz kalan ve anneleri sigara içen çocukların yetişkinlikte romatoid artrit geliştirme riskleri normalden iki kat fazla olduğu bildirilmiştir. Aşırı kilonun da romatoid artrit gelişimine katkıda bulunduğu, obezitenin hastalık riskini artırdığı araştırmalarla ortaya konmuştur. Hiç doğum yapmamış kadınlarda romatoid artrit riskinin daha yüksek olduğu da gözlemlenmiştir.

Romatoid artrit hastalığı nasıl teşhis edilir?

Romatoid artrit tanısı, hastanın belirtileri, fizik muayenesi ve uygun laboratuvar testleri (örneğin RF, Anti CCP) ile görüntüleme yöntemleri (röntgen, ultrasonografi veya MR) birlikte değerlendirilerek konulur. İltihaplı romatizmal hastalıkların benzer belirtiler göstermesi nedeniyle, romatoid artrit tanısının doğrulanması için deneyimli uzman hekimlerin veya tercihen romatoloji uzmanlarının görüşüne başvurulması en doğru yaklaşımdır.

Romatoid artrit hastalığı nasıl tedavi edilir?

Romatoid artrit hastalığının erken tanısı ve tedaviye en kısa sürede başlamak, tedavi başarısını artırmak, hasta memnuniyetini sağlamak ve muhtemel komplikasyonları önlemek açısından çok önemlidir. Romatoid artrit tedavisinde son yıllarda kaydedilen ilerlemelere rağmen, her hastanın tedavisinin bireysel olarak planlanması ve yönetilmesi gerekmektedir. Hastaların yaşam tarzında değişiklik yapmaları, sigara gibi zararlı alışkanlıklardan vazgeçmeleri, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz yapmaları, ilaç tedavilerinin etkinliğini artırmaktadır. Romatoid artrit tedavisi genellikle hastalığı yavaşlatıcı, semptomları kontrol eden ve eklem deformitelerini önleyen hastalığı modifiye edici antiromatizmal ilaçlar (DMARD’lar) ile yapılmaktadır. Bu tedavilere yanıt alınamadığı durumlarda biyolojik tedavi alternatiflerine geçilebilmektedir. Tedavinin gidişatı ve etkinliği belirli aralıklarla değerlendirilmeli ve hedeflere ulaşılamadığında tedavi stratejisi gözden geçirilmelidir. Romatoid artrit tedavisinde bazı hastalarda kısa veya uzun süreli kortizon tedavisi gerekebilir. Kortizon tedavisinin en düşük dozda ve en kısa sürede uygulanması ve ardından tedavinin sonlandırılması hedeflenir. Ağrı kontrolü için çeşitli ağrı kesiciler ve antiinflamatuar ilaçlar kullanılmaktadır. Romatoid artrit hastalığının kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, erken dönemde doğru tedavi ve yakın takip ile hastalığın remisyona girmesi ve kontrol altına alınması mümkün olabilmektedir. Tedavi sürecinde hekim ile hasta arasındaki yakın iletişim ve düzenli kontroller, tedavi başarısını artıran faktörlerdendir. Romatoid artrit tedavisinde rehabilitasyon, ilaç tedavilerine destek sağlamak, ağrıyı azaltmak, eklemlerin hareket kabiliyetini korumak ve kas atrofisini engellemek amacıyla yapılmaktadır. Multidisipliner yaklaşım ile hastalara uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması, kalıcı hasarların önlenmesinde önemlidir. Romatoid artrit hastalığında fizik tedavi ve rehabilitasyon önemli bir yer tutar. Bu tedaviler arasında hareket kısıtlılığını azaltan, doğru postür düzenlemesi, gerekirse atelleme, soğuk-sıcak su uygulamaları ve iyileştirici egzersizler yer alır. Rehabilitasyon planlaması hastanın durumuna göre farklılık gösterebilir. Hastaların günlük yaşamlarını daha rahat sürdürebilmeleri için gerekli düzenlemeler öğretilebilir. Cerrahi tedaviler ise ağrıyı gidermek ve fonksiyonu iyileştirmek amacıyla uygulanır. Tanı amaçlı cerrahi biyopsiler ve eklem hasarı veya başarısız medikal tedavilerin sonucu olarak cerrahi müdahale gerekliliği göz önünde bulundurulur. Genellikle konservatif tedavilere yanıt alınamadığında cerrahi yöntemlere başvurulur. Cerrahi tedaviler arasında artroskopi, sinovektomi, artrodez veya total eklem replasmanı yer alabilir. Ortopedik girişimler, hastaların işlevsellik ve yaşam kalitesini artırmayı hedefler.

Romatoid artrit hastalığı hakkında sık sorulan sorular 

Romatoid artrit hastalığının evreleri nelerdir?

Romatoid artrit hastalığının gelişimi, kişiye özgü farklılıklar gösterse de, genellikle birkaç evreden oluşur. Hastalar bu evrelerde eklem ve vücuttaki değişimleri genellikle fark ederler. Her hasta bu evrelerin hepsini yaşamayabilir ve her aşamada farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir. Romatoid artrit tedavisinin temel amacı, hastalık aktivitesini kontrol altına almak ve kalıcı hasarları en aza indirgemektir.

Erken Evre Romatoid Artrit: Bu evrede hastalar genellikle eklem ağrısı, şişlik ve hareketlerde zorlanma yaşarlar. Sabahları uzun süre devam eden tutukluk da yaygındır. Eklemlerde iltihap vardır ve bu, eklemde şişme olarak görülebilir; ancak kemiklerde hasar gözlenmez.

Orta Evre Romatoid Artrit: Bu evrede iltihap, eklem kıkırdağına zarar vermeye başlar. Ağrı ve şişlik gibi semptomlara ek olarak, kıkırdakta hasar nedeniyle eklem hareketlerinde kısıtlılık ve hareket kaybı oluşabilir. Bu durum, eklemlerde hareket açıklığının sınırlanmasına neden olur.

İleri Evre Romatoid Artrit: Bu aşamada hasar, sadece kıkırdakta değil, aynı zamanda kemiklerde de görülür. Bu dönemde ağrı ve şişlik daha fazladır ve kemiklerde erozyon adı verilen kalıcı hasarlar sıklıkla eşlik eder. Şekil bozuklukları, kas zayıflığı ve hareket kaybı da gelişebilir.

Son Evre Romatoid Artrit: Hastalığın bu son evresinde, eklemde iltihaptan ziyade kalıcı hasarlar ön plandadır. Ağrı, şişlik ve hareket kaybı devam ederken, kas gücünde azalma ve eklemde şekil bozuklukları görülebilir. Eklemlerde füzyon adı verilen, kemiklerin birbirine kaynaşması ve eklem fonksiyonunun kaybolması oluşabilir.

Romatoid artritin seyrinde, semptomların azaldığı düşük hastalık aktivitesi veya remisyon dönemleri yaşanabileceği gibi, ağrı ve klinik bulguların yoğunlaştığı ve kötüleştiği alevlenme dönemleri de görülebilir.

Romatoid artritin dokulara nasıl zarar vermektedir?

Romatoid artrit hastalığında, bağışıklık sisteminin neden olduğu iltihaplanma süreci, başlıca olarak eklemlere zarar vermektedir. Bu süreçte, sinovyum dokusunun kalınlaşması ve çeşitli enzimler ile sitokinlerin salınması sonucu hem kıkırdak hem de kemik dokusunda hasar ve kayıplar meydana gelmektedir. Bu durum, kronik ağrılara, tendon ve bağların da etkilendiği durumlarda eklemin doğal yapısında bozulmalara ve hareket kısıtlılığına yol açabilmektedir. Ayrıca romatoid artrit, sadece eklemleri değil, akciğerler, gözler ve kalp gibi diğer organ ve sistemleri de etkileyerek sorunlara neden olabilir. Bu sebepten dolayı, hastalığın uygun şekilde tedavi edilmesi, eklemlerin yanı sıra diğer hayati organ sistemlerinde oluşabilecek problemleri önlemek için de önemlidir.

Romatoid artrit, kalıtsal bir hastalık olmasa da, bireyin genetik yapısındaki bazı özellikler hastalığın gelişme riskini artırabilir. Yapılan araştırmalar, hastalığın gelişiminde rol oynayan bazı genetik göstergeleri belirlemiştir. Ancak, bu genetik göstergelere sahip olmak romatoid artrit hastalığının mutlaka gelişeceği anlamına gelmez. Bu genlere sahip olmayan bireylerde de romatoid artrit gelişebileceği görülmüştür. Bu, genetik yatkınlığı olan kişilerde hormonal ve çevresel faktörlerin de hastalığın ortaya çıkmasında etkili olabileceğini göstermektedir. Ayrıca, ailede romatoid artrit hastalığı olan kişilerin yakınlarında bu hastalığın görülme olasılığının daha yüksek olduğu da bilinmektedir.

Romatoid artrit hastalığı genetik bir hastalık mıdır?

Romatoid artrit tanısı almış hastaların, tedavi sürecinde bilinçli olmaları ve kronik bir hastalıkla yaşamanın gerektirdiği sabrı göstermeleri önemlidir. Hastalığın düzenli takibi ve tedavilerin aksatılmadan devam ettirilmesi, hastalığın yönetiminde kritik bir rol oynamaktadır. Bu hastalığa sahip kişilere, günlük yaşam ve yaşam tarzlarında bazı değişiklikler yapmaları tavsiye edilir. Düzenli fiziksel aktivitelerin yapılması, hem romatoid artritle mücadelede faydalı olmakta hem de kalp hastalıkları, diyabet ve depresyon gibi diğer sağlık problemlerinin riskini azaltmaktadır. Bu yüzden, yetişkinlerin haftada beş gün, her gün en az 30 dakika yürüme, yüzme ya da bisiklete binme gibi orta şiddette fiziksel aktivitelerle aktif kalmaları önerilir. Hastaların fazla kilolardan kaçınarak obeziteyle mücadele etmeleri, sağlıklı beslenmeleri için uygun bir diyet planı izlemeleri ve sigarayı kesinlikle bırakmaları da büyük önem taşır.

Romatoid artrit hastaları nelere dikkat etmelidir?

Romatoid artrit tanısı almış hastaların, tedavi sürecinde bilinçli olmaları ve kronik bir hastalıkla yaşamanın gerektirdiği sabrı göstermeleri önemlidir. Hastalığın düzenli takibi ve tedavilerin aksatılmadan devam ettirilmesi, hastalığın yönetiminde kritik bir rol oynamaktadır. Bu hastalığa sahip kişilere, günlük yaşam ve yaşam tarzlarında bazı değişiklikler yapmaları tavsiye edilir. Düzenli fiziksel aktivitelerin yapılması, hem romatoid artritle mücadelede faydalı olmakta hem de kalp hastalıkları, diyabet ve depresyon gibi diğer sağlık problemlerinin riskini azaltmaktadır. Bu yüzden, yetişkinlerin haftada beş gün, her gün en az 30 dakika yürüme, yüzme ya da bisiklete binme gibi orta şiddette fiziksel aktivitelerle aktif kalmaları önerilir. Hastaların fazla kilolardan kaçınarak obeziteyle mücadele etmeleri, sağlıklı beslenmeleri için uygun bir diyet planı izlemeleri ve sigarayı kesinlikle bırakmaları da büyük önem taşır.

Romatoid artrit hastaları gebelik döneminde hangi önlemleri almalıdır?

Kadınlarda romatoid artrit hastalığı bulunması durumunda, gebe kalmadan önce danışmanlık hizmeti alınması ve hastalığın stabil olduğu bir dönemde gebe kalmayı planlamak önerilir. Romatoid artrit tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar gebelik döneminde kesinlikle kullanılmamalıdır. Bu nedenle, gebelik planlanmadan önce ilaç tedavisi gözden geçirilmeli, uygun tedavi planı yapılmalı ve riskler değerlendirilmelidir. Düşük hastalık aktivitesinin sürdürülmesi, romatoid artritli kadınlarda sağlıklı bir gebelik için temel bir hedeftir. Gözlemsel çalışmalar, romatoid artritin gebelikte sıklıkla değişiklik gösterdiğini göstermiştir. Gebe kadınların yaklaşık yarısında düşük hastalık aktivitesi görülürken, üçüncü trimesterde %20-40’ında hastalık sessiz seyredebilir. Ancak, yaklaşık %20’sinde hastalık aktivitesinde artışa yol açan alevlenmeler gelişebilir. Doğum sonrası dönemde hastalığın alevlenme oranı bazı serilerde %45’e kadar çıkabilir. Bu nedenle, romatoid artrit hastalarının sağlıklı bir gebelik için gebelik öncesi, sırası ve sonrasında yakın takip altında olmaları büyük önem taşır.

Romatoid artrit hastalığının tedavisinde bitkisel ilaçlar başarılı sonuç verir mi?

Romatoid artrit hastalığının tedavisinde kullanılan bitkisel tedavilerin etkinliği ve güvenliği henüz tam olarak ispatlanmamıştır. Çok sayıda bitkisel içerikli ilaç araştırması devam etmekte olup, bu tedavilerin güncel tedavi protokollerine girebilmesi için gerekli süreçlerin tamamlanması beklenmektedir. Romatoid artrit hastalarının, kanıtlanmamış ve içeriği net olmayan bitkisel ilaçları mevcut tedavilerine eklemeleri, olası yan etkiler ve zehirlenme riski de dahil olmak üzere sağlık sorunlarına yol açabilir.

Romatoid artrit hastaları nasıl beslenmeli?

Romatoid artrit hastaları için önerilen beslenme şekli genellikle Akdeniz diyetidir. Akdeniz diyeti, düşük doymuş yağ içeriği, bol taze sebze ve meyve kullanımı, beyaz etin tercih edilmesi, ağır yemeklerin ve kızartmaların azaltılması gibi özellikleriyle hem kalp-damar sağlığını korur hem de romatoid artritin semptomlarını iyileştirmede yardımcı olabilir. Kronik iltihap nedeniyle hastaların artan kilo kaybı, kas yıkımı ve protein ihtiyacı göz önünde bulundurulmalıdır.

D vitamini, kas ve iskelet sistemi ile bağışıklık sistemi için önemli bir vitamindir ve romatoid artrit hastalarında eksikliği hastalığın seyrini etkileyebilir. Bu nedenle hastaların güneş ışığından faydalanmaları ve D vitamini seviyeleri düşükse doktor tavsiyesiyle takviye almaları önerilir. Omega 3, folik asit ve curcumin (zerdeçal) içeren besinler ve takviyeler de romatizmal hastalıklar için faydalı olabilir. Bununla birlikte, romatoid artrit hastalarına kızarmış yiyecekler, şeker ve rafine karbonhidratlar, koruyucular ve lezzet artırıcılar, gluten ve alkol tüketiminden kaçınmaları ya da bunları sınırlı miktarda tüketmeleri tavsiye edilir.

Romatoid artrit hastalığı çocuklarda görülür mü?

Çocuklarda görülen juvenil idyopatik artrit (JIA), eski adıyla juvenil başlangıçlı romatoid artrit, en yaygın iltihaplı eklem hastalığıdır. Bu hastalığın çeşitli formları vardır ve bu formlar eklem tutulumu sayısı ile ateş, döküntü gibi sistemik semptomlara göre sınıflandırılır. Poliartiküler JIA, yetişkinlerdeki romatoid artrite benzer özellikler gösterir ve eklemlerde ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı ve kızarıklık gibi semptomlar geliştirebilir. Sistemik tutulumlu JIA’da ise eklemlerin dışında iç organ tutulumları görülebilir. Oligoartiküler JIA formunda, gözün üvea bölgesinin iltihaplanması olan üveit gelişebilir. Bu hastalıkta erken teşhis ve tedavi başarısı açısından en erken sürede gerekli incelemelerin yapılması ve tedaviye başlanması önemlidir.

Romatoid artrit hastaları genel olarak ve özellikle Covid-19 salgını döneminde nelere dikkat etmelidirler?

Pandemi döneminde, özellikle romatoid artrit hastalarının hijyen kurallarına uygun yaşamaları, diş temizliği ve öz bakım gibi konulara dikkat etmeleri, sağlıklarını riske atabilecek ortamlardan uzak durmaları önerilmektedir. Covid-19 salgını döneminde, kalabalık ve kapalı alanlarda mümkünse bulunmamaları, zorunlu durumlarda maske ve sosyal mesafe kurallarına dikkat ederek işlerini en kısa sürede tamamlamaları enfeksiyon riskini azaltacaktır. Bu dönemde düzenli doktor kontrolleri ve tedavi planının hastanın sağlık durumuna göre güncellenmesi büyük önem taşımaktadır. Tüm bu önlemler ve tavsiyeler, romatoid artrit tedavisinde başarıyı artırarak hastalara daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam kalitesi sunacaktır.