Safra Kesesi Kanseri Nedir?
Safra kesesi hastalıkları arasında en sık görülen iki tür, safra kesesi taşları ve tümörleridir. Safra kesesi kanseri, sindirim sistemi kanserleri arasında beşinci sıklıkta görülen bir türdür. Genellikle vücut, safra kesesinin görevini yerine getirmediğinde bu hastalık belirtilerini göstermez, bu yüzden safra kesesi kanseri genellikle ilerlemiş bir aşamada fark edilir. Bu hastalık, çoğunlukla 60 yaş ve üzeri bireylerde görülür ve uygun önlemler alınmadığında hızla ilerleyebilir. Bu nedenle, safra kesesi kanseri, diğer kanser türleri gibi erken teşhis açısından son derece önemlidir.
Safra Kesesi Kanseri Nedir?
Safra Kesesi Kanseri Belirtileri
Safra Kesesi Kanseri Risk Faktörleri
Safra Kesesi Taşı Kanser Yapar Mı?
Safra Kesesi Kanseri Tanısı Ve Evreleri
Safra Kesesi Kanseri Tedavisi
Safra Kesesi Kanseri Nedir?
Safra kesesi kanserleri, genellikle safra kesesinin duvarından kaynaklanan kötü huylu tümörlerdir. Bu kanserin başlıca nedenleri arasında safra kesesindeki polipler, safra kesesi iltihapları, obezite ve nitrozamin gibi kimyasal maddeler yer alabilir. Safra kesesi taşı bulunan kişilerde safra kesesi kanseri daha kolay teşhis edilebilir, ancak farklı nedenlerle ortaya çıkan belirtiler gösterdiğinde kanser genellikle ileri bir evrede teşhis edilir.
Safra Kesesi Kanseri Belirtileri
Safra kesesi kanseri, genellikle 60 yaş ve üzeri kişilerde daha sık görülen, oldukça sinsice ilerleyen bir kanser türüdür. Bu hastalık, safra kesesinin işlevini yerine getirmediği durumlarda bile hasta tarafından kolayca fark edilmeyebilir veya belirtileri başka hastalıkları işaret edebilir.
Safra kesesi kanserinin yaygın belirtileri arasında sarılık, karın ağrısı, sindirim sorunları, bulantı, kusma, yiyeceklerle tahammülsüzlük, kilo kaybı, idrarda koyu renk ve dışkıda beyaz renk gözlenebilir. Safra kesesi kanseri ileri bir aşamada ise en belirgin belirtiler sarılık, karın ve safra kesesi bölgesinde büyük bir kütle hissi ve ağrıdır. Safra kesesi kanseri belirtileri genellikle hastalığın başlangıcından 3-6 ay önce görülmeye başlar. Bazı hastalarda ise safra kesesi sorunları sonrası 1 yıl boyunca safra kesesi kanseri gelişebilir. Safra kesesi kanseri, sarılık gibi hiçbir belirti olmaksızın da ortaya çıkabilir.
Safra kesesi kanserinin yaklaşık %75’i kadınlarda görülür ve bu hastaların %80’inde safra kesesinde taşlar bulunur. Eğer bu taşlar 3 cm’den büyükse, safra kesesi kanseri riski artar. Safra kesesi kanseri belirtilerinden herhangi biri fark edildiğinde, derhal tam teşekküllü bir hastanenin Genel Cerrahi bölümüne başvurulması gereklidir.
Safra Kesesi Kanseri Risk Faktörleri
Safra kesesi kanseri risk faktörleri arasında, safra kesesi polipleri ve “porselen safra kesesi” adı verilen safra kesesi hastalığı bulunmaktadır. Ayrıca obezite, sağlıksız beslenme ve nitrozamin gibi kimyasal maddelere maruziyet de önemli risk faktörleri olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte, safra yollarında tekrarlayan enfeksiyonlar da safra kesesi kanserine yol açabilen faktörlerden biri olarak kabul edilir. Bu enfeksiyonlar genellikle sarılık, yüksek ateş ve ağrı şikayetleriyle seyreder, ve hastalık şiddetli olduğunda hastalar hastaneye başvurmalıdır. Safra kesesinde taş bulunan hastaların kanser riskiyle ilgili kesin bir kanıt olmasa da, düzenli kontrollerini ve takip muayenelerini ihmal etmemeleri önerilir.
Safra Kesesi Taşı Kanser Yapar Mı?
Safra kesesi kanseri olan hastaların %90’ından fazlasında safra kesesi taşı bulunması, yapılan araştırmalarla doğrulanmış bir gerçektir. Ancak, bu durum, safra kesesi taşının kanserin ortaya çıkmasına neden olabileceği teorisini ortaya koymasına rağmen, “Safra kesesi taşı kansere yol açar” gibi kesin bir görüş henüz kabul görmemiştir. Sadece safra kesesi taşı ile kanser arasındaki sıkı ilişki, yıllardır şüphe uyandırmıştır. Safra kesesi taşı, kanserden önce enfeksiyon, safra yollarının tıkanması, sarılık ve pankreas iltihabına yol açan hastalıklardan sadece biridir.
Safra Kesesi Kanseri Tanısı Ve Evreleri
Safra kesesi kanserini erken aşamada teşhis etmek son derece önemlidir. Teşhis için hastanın gösterdiği belirtilere göre ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. Safra kesesi kanserinin kesin tanısı, ileri görüntüleme tekniklerinin ardından biyopsi ile konur. Tanı yöntemleri, hastanın sağlık durumu, yaşı, semptomları ve önceki test sonuçlarına göre seçilir.
Safra kesesi kanseri tanısını koymak için şu yöntemler kullanılır:
Kan tahlilleri: Safra kesesi kanseri tanısı için kanın içindeki bilirubin ve diğer maddelerin seviyelerini ölçmek gerekir.
Ultrason: Ses dalgalarını kullanarak vücutta tümör olup olmadığını kontrol eden bir yöntemdir. Kanserli dokular, normal dokulara göre farklı ses dalgaları üretir.
Bilgisayarlı tomografi (BT) taraması: Vücudun üç boyutlu görüntüsünü oluşturarak herhangi bir tümör veya anormallik olup olmadığını kontrol eder. Ayrıca tümörün boyutunu değerlendirmeye yardımcı olur.
Manyetik rezonans görüntüleme (MRG): Safra kesesi kanserinin safra kesesi dışında yayılma durumunu ve tümörün boyutunu değerlendirmek için kullanılır.
Biyopsi: Kesin teşhis, biyopsi olarak adlandırılan bir işlemle yapılır. Bu işlem sırasında küçük bir doku örneği alınır ve mikroskop altında incelenir. Biyopsi, minimal invaziv cerrahi teknikleri veya ince iğne veya kalın iğne aspirasyonu ile gerçekleştirilebilir. Bilgisayarlı tomografi ve endoskopi gibi yöntemlerle de desteklenir.
Endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi (ERCP): Endoskopik bir cihaz kullanılarak hastanın iç vücut görüntüsü elde edilir. Küçük bir tüp veya kateter, endoskop aracılığıyla safra kanallarına yerleştirilir. Bu yöntem, özellikle safra yolu kanseri teşhisi için yaygın olarak kullanılır ve safra kesesi kanseri safra kanallarını tıkadığında da kullanışlıdır.
Perkütan kolanjiografi: Bu görüntüleme yöntemi, safra kesesi bölgesine ciltten bir iğne kullanarak boyalı bir iğne yerleştirmeyi içerir. X-ışınları kullanılarak safra kesesinde tümör olup olmadığı belirlenir.
Laparoskopi: Bu yöntemde endoskop kullanılarak karından küçük bir kesiden iç organlara bakılır ve görüntü elde edilir.
Endoskopik ultrasonografi (Endosonografi): Daha özel ve detaylı bir endoskopla sedasyonla ağızdan başlayarak mide ve bağırsaklara ulaşılır.
Pozitron emisyon tomografisi (PET) taraması: PET taraması, vücuttaki organ ve dokuların görüntülerini oluşturan bir yöntemdir. Bu sayede var olan bir tümörün vücudun hangi bölgelerine yayıldığı belirlenebilir ve kanserin evresi saptanabilir.
Safra kesesi kanserinin evreleri şu şekilde tanımlanabilir:
Evre 1: İn-situ karsinom, safra kesesi tümörü sadece safra kesesinin kas tabakasında bulunur.
Evre 2: Tümör sadece safra kesesinin kas tabakasını etkiler.
Evre 3: Safra kesesi duvarının tüm katlarını içerir ve lenf düğümlerini tutabilir veya tutmayabilir.
Evre 4: Bu evrede safra kesesi kanseri karaciğer ve diğer yakın organlara yayılmıştır. Safra kanallarında ve diğer lenf düğümlerinde tutulum olabilir.
Safra Kesesi Kanseri Tedavisi
Safra kesesi kanseri tedavisi, genellikle tümörün cerrahi yöntemlerle çıkarılmasına dayanır. Tedavi sırasında büyük bir operasyon gerekebilir ve bazen karaciğerin bir kısmının da alınması gerekebilir. Maalesef, safra kesesi kanserinin genellikle ileri evrede teşhis edildiği göz önüne alındığında, çoğu hastanın ameliyat için uygun bir aday olmadığını belirtmek gerekir. Ancak erken teşhis edilen kanser, safra kesesi kanseri tedavisinin başarı şansını artırır.
Ameliyat yapılamayacak kadar ileri evre safra kesesi kanseri olan hastalar için sarılık ve ağrıyı hafifletmek amacıyla bazı endoskopik işlemler, ağrı yönetimi ve perkütan drenaj gibi radyolojik girişimler uygulanabilir. Ayrıca, sıcak kemoterapi ve son dönemde geliştirilen bazı akıllı ilaçlar, tümörün ilerlemesini etkileyebilirler.