Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Blog Image

Sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu) nedir?

Son Güncelleme Tarihi : Ağustos 21, 2024

‘Makula’ adı verilen bölgedeki yapısal bozulma sonucunda meydana gelen sarı nokta hastalığı (yaşa bağlı makula dejenerasyonu), gözün merkezi görme fonksiyonundan sorumlu olduğu için zamanla görme kaybına neden olabilir. Bu hastalık yaşlanma süreci ve diğer faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Sarı nokta hastalığı, erken dönemde genellikle herhangi bir belirti göstermediği için çoğu zaman 2. ve 3. evrelerde teşhis edilir. Tedavi yöntemi ise hastalığın türüne bağlı olarak belirlenir.

Sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu) nedir?

Gözün keskin görme yeteneğini sağlayan retina adı verilen yaklaşık bir mercimek tanesi büyüklüğündeki sinir tabakasındaki bir hastalığa “sarı nokta hastalığı” denir. Retina, gözün en arka kısmında bulunur ve sinir hücreleri her yerde eşit yoğunlukta değildir. Gözden gelen ışıkların odaklandığı merkez, “makula” olarak adlandırılır ve keskin görme işlevini sağlar. Makula, göze özgü sarı pigmentler olan lutein ve zeaksantin tarafından aşırı ışık hasarından korunur. Bu pigmentlerin rengi nedeniyle bu bölgeye “sarı nokta” denir. Sarı nokta, retinanın neredeyse %5’ini kaplar, ancak görme işlevinin neredeyse %95’inden sorumludur. Özetle, bu küçük bölgede yoğun metabolik aktivite bulunur. Ömür boyu süren bu yoğun metabolik aktivite sonucunda makula (sarı nokta), toksik atıkları temizleyemez hale gelir ve retina hücrelerinin beslenmesi bozulur. Beslenemeyen sinir hücreleri işlevlerini kaybeder ve ölür, bu duruma “sarı nokta hastalığı” denir.

Sarı nokta hastalığının iki farklı çeşidi vardır: “kuru tip” ve “yaş tip.” Kuru tip, sarı nokta hastalığının en yaygın görülen türüdür ve yavaş ilerler. Kuru tipin başlangıcı ile ciddi görme kaybına yol açan ileri aşama arasında birçok hastada 10 yıldan daha fazla bir süre olabilir. Kuru tipte, sarı noktanın altında temizlenemeyen metabolik atıklar birikir ve “drusen” adı verilen beyaz-sarı renkli noktasal odaklar oluşur. Bu odakların artması, sinir hücrelerinin tahrip olmasına ve görme kaybına neden olur. Yaş tipi hastalık ise maalesef ciddi ve ani görme kaybına yol açar. Görme kaybı ağrısızdır. Yaş tipi, sarı noktanın beslenme bozukluğu nedeniyle salgıladığı anormal damar büyüme faktörleri (VEGF) nedeniyle kontrolsüz anormal damarlar ve bu damarlardan kanama ve sızıntılar şeklinde gerçekleşir.

Sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu) kimlerde görülür?

Bu hastalık ileri yaşla ilişkilendirilen bir hastalıktır. Yaş ilerledikçe, birçok şeyi eskisi gibi yapamadığımız gibi, görme fonksiyonu da yaşlanmayla birlikte azalır. Gözün en yoğun çalışan bölgesi olan sarı nokta da yaşlanmayla birlikte performans kaybına uğrar. Bu hastalık özellikle 60 yaş ve üzeri bireylerde daha sık görülür. Genetik yatkınlık, güneş ışığına maruziyet ve sigara kullanımı bu hastalığın risk faktörleri arasındadır.

Sarı nokta hastalığının (makula dejenerasyonu)  belirtileri nelerdir?

Bu hastalık ilerleyici bir seyir gösterdiğinden, erken dönemde hafif ve belirgin olmayan şikayetler ortaya çıkabilirken, ileri aşamalarda şikayetler artar. Hastalığın erken belirtileri arasında çizgilerin eğri görülmesi ve nesnelerin gerçekte olduğundan daha büyük veya küçük görünmesi bulunmaktadır. Görme bulanıklığı, bakılan yerin merkezini net bir şekilde görememek, ancak kenarları seçebilmek gibi semptomlar daha ileri evrelerde ortaya çıkar. Glokom (göz tansiyonu) hastalarında hasara bağlı olarak görme alanı kenarlarda daralırken, sarı nokta hastalığı durumunda tam tersi olur. Yani, sarı nokta hastaları kenarları görebilirken merkezi görmekte zorluk yaşarlar.

Sarı nokta hastalığının (makula dejenerasyonu) teşhisi nasıl konulur?

İleri yaş gruplarındaki bireylerin, herhangi bir şikayeti olmasa bile yılda en az bir kez düzenli göz muayenesi yaptırmaları erken teşhis ve tanı için önemlidir. Sarı nokta hastalığından şüphelenilen hastaların muayenesi sırasında görme keskinliği ve biyomikroskop muayenesi yapılır. Sarı nokta hastalığının tespiti amacıyla göz bebekleri damla ile genişletildikten sonra mercek yardımı ile göz dibi muayenesi gerçekleştirilir. Retina incelemesi sırasında şüphe oluşursa, deneyimli bir hekim tarafından göz tomografisi ve göz anjiyosu kullanılarak sarı nokta teşhisi konulur.

Sarı nokta hastalığının (makula dejenerasyonu) tedavisi var mıdır?

Hastalığın türüne bağlı olarak uygulanan tedaviler farklılık göstermektedir. Kuru tip sarı nokta hastalığında hastalık 4 farklı evrede incelenir. Çok merkezli araştırmalara göre, hastalığın ilk evresinde tedavi etkili değildir, ancak 2. ve 3. evrelerde tedaviye başlanması, hastalığın 4. evreye ilerlemesini azaltabilir. Kuru tip sarı nokta hastalığı için, göze özgü lutein ve zeaksantin içeren multivitamin takviyeleri hekim gözetiminde kullanılmaktadır. Yaş tip sarı nokta hastalığında ise damar geçirgenliğini azaltmak amacıyla göz içine iğne (Anti-VEGF) tedavileri uygulanmaktadır.

Sarı nokta hastalığı sık sorulan sorular

Sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu) nasıl belli olur?

Hastalığın erken dönemlerinde herhangi bir şikayet oluşturmadığı için, teşhisi koymak oldukça zor olabilir ve genellikle rutin göz muayenesi dışında anlaşılamaz. Teşhis için, göz bebekleri genişletilerek yapılan göz dibi muayenesi ve gerektiğinde optik koherens tomografi (göz tomografisi) gibi detaylı incelemeler gereklidir. Ailesinde bu hastalık bulunan bireylerin daha dikkatli olmaları, erken teşhis açısından önemlidir. Hastalık genellikle her iki gözde eş zamanlı olarak başlayabilir, ancak genellikle tek bir gözde başlar ve ne yazık ki bir süre sonra diğer gözde de hastalık görülür. Evde erken teşhis için kullanılabilecek bazı yöntemler vardır. Gözleri tek tek kapatıp diğer gözle düz çizgilere bakmak, pratik bir tarama yöntemi olarak kullanılabilir.

Sarı nokta hastalığı için damla tedavisi var mı?

Bu hastalığın tedavi veya önlenmesi için onaylanmış bir damla tedavisi şu ana kadar bulunmamaktadır.

Sarı nokta hastalığı genetik midir?

Sarı nokta hastalığının oluşumunda genetik faktörler önemli bir rol oynamaktadır. Hastaların öyküsü incelendiğinde, ailesel yatkınlığın önemli bir faktör olduğu belirgin bir şekilde ortaya çıkar. Hatta yapılan araştırmalara göre, hastaların tedavisinde genetik nedenlere dayalı daha özelleştirilmiş tedavi seçenekleri planlanmaktadır.

Sarı nokta hastalığı körlük yapar mı?

Bu hastalık ne yazık ki ciddi görme kaybına yol açabilir. Hastalığın türü, evresi ve etkilediği makula bölgesine bağlı olarak farklı görme sorunlarına neden olur. Kuru tipin 4. evresinde ve yaş tipinde merkezi görme neredeyse tamamen kaybolur. Hastalar genellikle sadece yanlardan bir miktar görme yeteneğine sahiptir. Neyse ki, birçok hasta için bu durum günlük aktivitelerini sürdürebilmeleri için yeterli bir görme yetisi sağlar.