Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Ağız ve Diş Sağlığı
Son Güncelleme Tarihi : Ağustos 21, 2024

Ağız ve Diş Sağlığı

Dijital Diş Hekimliği Nedir?

Dijital Diş Hekimliği, geleneksel diş hekimliği yöntemlerinin yerine akıllı ağız içi tarayıcılar ve bilgisayar teknolojisi kullanarak yapılan bir diş tedavi yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, diş hekimliği uygulamalarını daha hassas, verimli ve hasta dostu hale getirir. Dijital Diş Hekimliği iki ana kategoriye ayrılabilir:

Dijital Diş Hekimliği, diş tedavi süreçlerini daha etkili hale getirerek hastaların konforunu artırırken, hekimlere daha kesin ve güvenilir veriler sunar. Bu sayede diş tedavileri daha hızlı, daha doğru ve daha başarılı bir şekilde tamamlanabilir.

Cad Cam Sistemi Nasıl Çalışır?

CAD/CAM (Bilgisayar Destekli Tasarım ve Üretim) Sistemi, diş hekimliğinde dijital teknolojiyi kullanarak diş restorasyonlarının (örneğin, kuronlar, köprüler veya diş kaplamaları) tasarlanması ve üretilmesi sürecini hızlandıran ve doğruluğunu artıran bir sistemdir.

Dijital CAD/CAM sistemi, diş tedavilerinin hızlı, hassas ve daha verimli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar. Ayrıca, geleneksel ölçü alımının getirdiği hataların önüne geçer ve uzak laboratuvarlara diş restorasyonlarının hızlıca gönderilmesini mümkün kılar. Bu, hem hasta hem de diş hekimi için daha iyi bir tedavi deneyimi sunar.

Çene Botoksu Nedir? (MasseterBotox)

Çene Botoksu, diş sıkma sorununu hafifletmek ve estetik amaçlar için kullanılan bir tedavi yöntemidir, aynı zamanda “Masseter Botoksu” olarak da bilinir. Diş sıkma, ağız içi sert ve yumuşak dokulara zarar verebilen bir alışkanlık olarak ortaya çıkar ve zamanla çenenin köşeli bir görünüm kazanmasına yol açabilir.

Özellikle kadınlarda, Masseter kasının aşırı gelişimi nedeniyle çenenin belirgin bir kare görünüm kazanması estetik bir endişeye neden olabilir. Bu, yüzün alt kısmının daha maskülen bir görünüme sahip olmasına yol açar ve bu da kadınlar için estetik bir sorun olarak algılanabilir.

Çene Botoksu veya Masseter Botoksu, bu kasın hacmini azaltarak çalışır. Bu işlem, çene bölgesinin küçülmesine ve yüzün daha ince bir görünüm kazanmasına yardımcı olur. Ayrıca, diş sıkma ve çenede gerginlik gibi problemlerin tedavisine katkı sağlar. Bu uygulama sonucunda, birkaç hafta içinde yüzün alt bölümünde daha dar ve oval bir görünüm elde edilir.

Çene botoksu sadece estetik açıdan iyileştirme sağlamakla kalmaz, aynı zamanda istemsiz kas kasılmalarını kontrol altına alarak diş sıkma sorununu da hafifletir. Bu nedenle, diş gıcırdatma sorunu ve buna bağlı olarak ortaya çıkan diğer ağrı ve rahatsızlıkları tedavi etmek için etkili bir yöntem olarak kabul edilir. Bu tedavi, hastaların hem estetik hem de sağlık açısından fayda sağlamalarına yardımcı olabilir.

Dental Tomogrofi Nedir?

Dental Tomografi, radyolojik bir teşhis yöntemi olarak kullanılan, x-ışınları kullanarak istenilen bölgenin kesitsel görüntülerini oluşturmayı amaçlayan bir tıbbi görüntüleme tekniğidir. Bu teknik, ağız ve diş sağlığı kliniğinde kullanılır ve daha ayrıntılı ve üç boyutlu bilgiler sağlayarak diş hekimlerine daha fazla teşhis ve tedavi planlama imkanı sunar.

Dental Tomografi, çeşitli alanlarda kullanılır, bunlar arasında:

  1. İmplant Planlamaları: Kemik kalınlığını ve yüksekliğini belirlemek için kullanılır.
  2. Cerrahi Planlama: Cerrahi müdahalelerin yapılacağı bölgelerin komşu anatomik yapılarını net bir şekilde belirlemek için kullanılır.
  3. Gömülü 20 Yaş Dişi Cerrahisi: Gömülü dişlerin çıkarılması veya tedavisi için kullanılır.
  4. Kistlerin Görüntülenmesi: Çenedeki kistlerin teşhis edilmesine yardımcı olur.
  5. Travma Vakaları: Diş ve çene yaralanmalarının görüntülenmesi ve teşhisi için kullanılır.
  6. Kök Kanallarının Görüntülenmesi: Kök kanal tedavisi gerektiren durumlarda kullanılır.
  7. Kemik ve Kök Kırıkları: Kemik ve diş kökü kırıklarının teşhis edilmesine yardımcı olur.

Dental Tomografinin avantajları şunlardır:

  • Geleneksel röntgenlerde görüntülenmesi zor olan alanların daha ayrıntılı bir şekilde görüntülenmesi.
  • Diş hekimlerine daha fazla teşhis imkanı sunar.
  • Daha doğru tedavi planlaması ve komplikasyon riskinin azaltılması.
  • Yumuşak doku ve kemik dokusu ile ilgili ayrıntılı muayene ve ölçümler yapılabilmesi.

İmplant Diş Tedavisi

Dental implant diş tedavisi, kaybedilen diş veya dişlerin yerine kök görevi gören titanyum implantların kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem, diş implantlarının geliştirilmesiyle önceki tedavi yöntemlerinden farklılaşmıştır. Eskiden kayıp dişlerin yerine, yanındaki sağlam dişlerin destek olarak kullanıldığı köprüler kullanılırdı. Ancak dental implantlar sayesinde eksik dişin yerine doğal bir diş kökü gibi işlev gören titanyum implantlar çene kemiğine yerleştirilerek kullanılabilmektedir.

Ancak her hasta için dental implantlar uygun olmayabilir. İyi bir implant tedavisi için hastanın doğru kemik yoğunluğuna ve sağlıklı bir bağışıklık sistemine sahip olması gereklidir. Diyabet hastaları veya kronik diş gıcırdatma alışkanlığı olanlar, uygun adaylar olarak kabul edilmeyebilirler. Ayrıca, implant başarısını sağlamak için iyi bir ağız hijyeni şarttır.

Dental implant uygulamaları genellikle birkaç aşamada gerçekleştirilir. İmplantın çene kemiğine yerleştirilmesinin ardından, implantın kemikle kaynaşması ve sıkı bir bağ oluşturması için birkaç ay süre gerekebilir. Bu süreç başarılı bir implant tedavisi için kritik bir öneme sahiptir.

İmplant Diş Tedavisi, kaybedilen diş veya dişlerin yerine doğal diş kökünün yerini alacak şekilde tasarlanmış titanyum implantların kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem, geleneksel tedavi yöntemlerine kıyasla önemli avantajlar sunar.

Önceden, eksik dişlerin yerine, sağlam dişlere dayalı köprüler gibi tedaviler kullanılırdı. Ancak implant diş tedavisi, eksik dişin yerine titanyum implantlar eklenerek dişin doğal yapısına daha yakın bir çözüm sunar. Bu implantlar, çene kemiğine yerleştirilir ve kök görevi görürler.

Dental implantlar, her hasta için uygun olmayabilir. İyi bir implant tedavisi için, hastanın uygun kemik yoğunluğuna sahip olması ve sağlıklı bir bağışıklık sistemine sahip olması önemlidir. Diyabet hastaları veya kronik diş sıkma alışkanlığı olanlar, implant adayı olarak daha dikkatli değerlendirilmelidirler. Ayrıca, implantların başarılı bir şekilde yerleştirilmesi ve uzun ömürlü olabilmesi için iyi bir ağız hijyeni sürdürmek önemlidir.

Zigomatik İmplant Tedavisi

Zigomatik implantlar, üst çene kemiğinin yetersiz olduğu veya yokluğuyla karakterize edilen durumlarda kullanılır. Bu tedavi, ileri düzeyde kemik kaybına sahip hastalarda diş eksikliklerini tedavi etmeyi amaçlar. Kemik kaybı, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir, örneğin diş kayıpları, periodontal hastalıklar, tümör cerrahisi veya diğer sistemik ve yerel faktörlerden kaynaklanabilir.

Zirkonyum Diş Kaplama

Zirkonyum Diş Kaplamaları, estetik diş hekimliğinde geleneksel metal destekli kaplamalardan zirkonyum destekli kaplamalara doğru bir eğilimi temsil eden bir diş tedavi yöntemidir.

Günümüzde, hastaların estetik ve dayanıklılık gereksinimlerini aynı anda karşılayabilen bir diş tedavisi arayışı, zirkonyumun diş kaplamalarında kullanımını artırmıştır. Zirkonyum, beyaz bir alaşım olarak bilinir ve metal yerine alt yapı olarak kullanılabilir. Zirkonyum alaşımlı porselenler, özellikle ön dişlerde estetik ve doğal bir görünüm sunma yeteneği ile bilinirler. Aynı zamanda arka dişler gibi yüksek dayanıklılık gerektiren bölgelerde de güvenle kullanılabilirler.

Zirkonyum diş kaplamalarının bazı avantajları şunlar olabilir:

  1. Estetik Görünüm: Zirkonyum, doğal dişlere benzer bir estetik görünüm sunar. Bu, ön dişlerde kullanıldığında özellikle önemlidir, çünkü dişlerin doğal ve çekici görünmesi istenir.
  2. Dayanıklılık: Zirkonyum kaplamalar, arka dişler gibi yüksek basınca ve çiğnemeye maruz kalan bölgelerde güçlü bir seçenek olarak kabul edilirler. Bu kaplamalar, uzun ömürlü ve dirençli olabilirler.
  3. Biyouyumlu: Zirkonyum, diş etleriyle uyumlu bir malzemedir, bu da diş etlerinin sağlığını destekler ve kaplamaların estetik açıdan başarılı olmasına katkı sağlar.
  4. Alerjik Reaksiyon Riski Düşük: Geleneksel metal kaplamalarda olduğu gibi alerjik reaksiyon riski düşüktür, çünkü zirkonyum metal içermez.

Monolitik Zirkonyum Diş Kaplama

Monolitik Zirkonyum Diş Kaplamaları, geleneksel zirkonyum kaplamalardan önemli bir farklılık gösteren ve estetik diş hekimliğinde öne çıkan bir yeni nesil zirkonyum türüdür.

Monolitik zirkonyum, adından da anlaşılacağı gibi tek bir parça zirkonyumdan oluşur ve üzerine porselen kaplama gerektirmez. Bunun yerine, doğal dişlere benzer bir estetik görünüm elde etmek için renklendirme ve şekillendirme işlemi uygulanır. Bu sayede, hem dayanıklılık hem de estetik açıdan avantajlar sunar.

Monolitik zirkonyumun bazı önemli özellikleri şunlardır:

  1. Dayanıklılık: Monolitik zirkonyum, yekpare yapısı sayesinde son derece dayanıklıdır ve kırılma riski neredeyse yok denecek kadar azdır. Bu, uzun ömürlü bir diş kaplaması sağlar.
  2. Doğal Görünüm: Renklendirme ve şekillendirme işlemi sayesinde monolitik zirkonyum kaplamalar, doğal dişlerle uyumlu bir estetik görünüm sunar. Ayrıca, ışık geçirgenliği açısından doğal dişlerle benzerlik gösterir.
  3. Altyapı Gerektirmez: Monolitik zirkonyum kaplamalar, herhangi bir altyapıya ihtiyaç duymazlar. Bu, kaplamaların daha ince ve hafif olmalarını sağlar.
  4. Renk Sabitliği: Monolitik zirkonyum kaplamalar, renklerini zamanla değiştirmezler ve uzun süre boyunca estetik görünümlerini korurlar.

Lamine Diş Kaplama

Lamine Diş Kaplama, estetik diş problemlerini çözmek amacıyla uygulanan kozmetik bir tedavi yöntemidir. Bu kaplamalar, dişlerin ön yüzeyine ince bir tabaka porselen veya kompozit malzeme yapıştırılarak uygulanır ve estetik sonuçlar elde etmeyi hedefler.

Lamine diş kaplamalarının bazı önemli özellikleri şunlardır:

  1. Estetik Düzeltmeler: Laminat kaplamalar, dişlerdeki çeşitli kozmetik sorunları düzeltebilir. Renklenme, lekelenme, şekil bozuklukları, aralıklar ve hafif eğriliği olan dişler gibi görüntüyü olumsuz etkileyen problemleri gidermek için kullanılırlar.
  2. Doğal Görünüm: Porselen veya kompozit malzemeden yapıldıkları için lamine kaplamalar, doğal dişlere benzer bir estetik görünüm sunarlar. Renkleri doğal diş rengine uyumlu olabilir ve ince yapıları sayesinde doğal dişlerle uyum sağlarlar.
  3. İnce ve Hassas: Laminat kaplamalar oldukça ince yapıdadır ve mevcut dişlerin ön yüzeyine özel bir yapıştırıcı madde ile hassas bir şekilde uygulanırlar. Bu sayede dişlerin orijinal yapısına zarar verilmez.
  4. Fonksiyonel: Lamine kaplamalar sadece estetik düzeltmeler sunmakla kalmaz, aynı zamanda doğal diş fonksiyonlarını da sürdürmeye yardımcı olurlar. Yemek yeme, konuşma ve çiğneme gibi işlevselliği korurlar.

Zoom Diş Beyazlatma

Zoom Diş Beyazlatma, dişlerde beyazlık sağlamak ve estetik gülüş elde etmek isteyenler için etkili bir diş beyazlatma yöntemidir. Bu yöntem, özellikle Hidrojen Peroksit kullanımı ile dikkat çeker ve özel bir LED ışığı ile desteklenir.

Zoom Diş Beyazlatma tekniğinin bazı önemli özellikleri şunlardır:

  1. Hızlı Sonuçlar: Zoom tekniği, hızlı sonuçlar elde etmek için tasarlanmıştır. Genellikle 15 dakikalık 4 seans ile belirgin bir beyazlık sağlar. Bu, dişlerdeki lekelerin ve renk değişikliklerinin hızlı bir şekilde giderilmesini sağlar.
  2. Hassasiyetsiz: Zoom Diş Beyazlatma sırasında dişlerde veya diş etlerinde hassasiyete neden olmaz. Bu, tedavinin rahat ve ağrısız bir deneyim sunmasını sağlar.
  3. Koruyucu Uygulamalar: Tedavi sırasında diş etlerine koruyucu bir madde uygulanır ve seans sonrasında dişleri “E” vitamini gibi koruyucu maddelerle desteklemek mümkün olur. Bu, dişlerin uzun süre beyaz kalmasına yardımcı olur.
  4. Kalıcı Beyazlık: Zoom Diş Beyazlatma yöntemi, yapılan araştırmalarda dişlerdeki beyazlığın daha kalıcı olduğu tespit edilmiştir. Bu, uzun vadeli beyaz bir gülümseme elde etmek isteyenler için avantajlıdır.
  5. Kısa Süreli Tedavi: Tek seansta beyazlık sağlayabilen bu yöntem, sadece 45 dakika gibi kısa bir sürede uygulanabilir.

Kompozit Diş Dolgusu

Kompozit Diş Dolgusu, dişlerdeki çürüklerin veya hasarların tedavisinde kullanılan bir diş restorasyon yöntemidir. Bu tedavi yönteminde kompozit reçine adı verilen özel bir malzeme kullanılır ve diş rengine uygun bir estetik görünüm sunar.

Kompozit diş dolgularının bazı önemli özellikleri şunlardır:

  1. Estetik Görünüm: Kompozit reçine, diş renginde olabilen bir malzeme olduğu için estetik bir görünüm sunar. Bu nedenle ön dişlerdeki çürüklerin tedavisinde sıkça tercih edilir. Dolgu, dişle neredeyse bütünleşir ve dışarıdan fark edilmez.
  2. Çürük Temizleme: Kompozit dolgu işlemi sırasında öncelikle çürükler temizlenir ve dişin hasarlı kısmı uzaklaştırılır. Bu, dişin sağlıklı kısmının korunmasını sağlar.
  3. Bağlama ve Sertleştirme: Dişin temizlenen bölgesine kompozit reçine uygulanır ve özel bir ışıkla sertleştirilir. Bu işlem, dolgunun dişle sağlam bir şekilde bağlanmasını sağlar.
  4. Işınla Sertleştirme: Kompozit dolgu, ışınla sertleştirme işlemi sayesinde hızla sertleşir ve kullanıma hazır hale gelir.
  5. Estetik Kaplamalar: Kompozit reçine, sadece çürüklerin tedavisinde değil, aynı zamanda estetik kaplamalarda da kullanılabilir. Dişlerde renk, şekil veya boyut sorunları varsa, kompozit kaplamalarla bu sorunlar düzeltilir.

Kanal Tedavisi

Kanal Tedavisi, dişlerdeki ciddi hasarları tedavi etmek ve dişi korumak için uygulanan bir diş tedavi yöntemidir. Genellikle çürüklerin veya travmaların neden olduğu pulpa (sinir, kan damarları ve lenf damarları içeren dişin iç yapısı) enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır.

Kanal tedavisinin temel amaçları şunlardır:

  1. Pulpa Tedavisi: Hasar gören veya enfekte olan pulpa, dişten çıkarılır. Bu işlem, dişin içindeki iltihap veya enfeksiyonu temizler ve ağrıyı giderir.
  2. Diş Temizliği ve Şekillendirme: Dişin içi temizlenir ve şekillendirilir. Bu adım, pulpanın çıkarılmasının ardından dişin iç boşluğunun düzgün bir şekle getirilmesini sağlar.
  3. Dolgu Malzemesi: Temizlenmiş ve şekillendirilmiş diş, özel dolgu malzemesi ile doldurulur. Bu malzeme, dişin iç boşluğunu doldurur ve gelecekteki enfeksiyonların önlenmesine yardımcı olur.
  4. Koruyucu Kaplama: Kanal tedavisi sonrasında dişin üst kısmı genellikle zayıflar. Bu nedenle dişin korunması için genellikle bir koruyucu kaplama veya diş restorasyonu uygulanır. Bu kaplama, dişin işlevselliğini ve dayanıklılığını geri kazandırır.

Kanal tedavisi, dişi çekmeden önce son çare olarak kullanılır. Bu işlem, dişin korunmasına ve ağrının giderilmesine yardımcı olur. Ayrıca, diş kaybını önler ve çene yapısının korunmasına katkıda bulunur. Her hasta ve durum farklı olduğundan, diş hekiminizle görüşerek size uygun olan tedavi seçeneklerini değerlendirmeniz önemlidir.

Bonding Diş Tedavisi

Bonding Diş Tedavisi, dişlerin görünümünü ve estetiğini iyileştirmek için kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bu prosedür, doğal dişin dış yüzeyine özel bir bağlayıcı madde ve kompozit reçine uygulayarak şekil ve renk bozukluklarını düzelten estetik bir işlemdir. Bonding, dişlerin yapısal veya fiziksel kusurlarını gidermeyi amaçlar.

Bu işlem, aşağıdaki durumlar için uygundur:

  1. Kırık Dişler: Bonding, kırık dişlerin yeniden şekillendirilmesine ve eski haline getirilmesine yardımcı olabilir.
  2. Eksik Dişler: Eksik dişlerin yerine kompozit malzeme ile yapay dişler oluşturabilir.
  3. Renk Değişiklikleri: Leke veya renk değişikliği olan dişler, bonding ile daha beyaz ve doğal bir renge kavuşturulabilir.
  4. Boşluklar: Dişler arasındaki küçük boşluklar veya aralıklar, bonding ile kapatılabilir.

Bonding Diş Tedavisi’nin avantajları şunlar olabilir:

  • Dişlerin kesilmesi veya delinmesi gerekmez.
  • Hızlı sonuçlar elde edilebilir, genellikle tek bir ziyarette tamamlanır.
  • Dişlerin doğal yapısı korunur.
  • Estetik bir gülümseme elde etmek için etkili bir seçenektir.

Ancak, bonding işlemi uzun ömürlü olmayabilir ve zamanla lekelenme veya renk değişikliği olabilir. Bu nedenle, diş hekiminizle tedavi seçeneklerinizi değerlendirmeniz ve en uygun çözümü bulmanız önemlidir.

20′ lik Diş Çekimi

20’lik Diş Çekimi, genellikle 17-25 yaşları arasında ağızda görünmeye başlayan ve üçüncü azı dişleri olarak da bilinen dişlerin çekilmesi işlemidir. Bu dişlerin ağız içinde kalmasının uygun olup olmadığı, her hasta için farklı değerlendirilir.

20’lik dişlerin çekilmesi gerekebilecek durumlar şunlar olabilir:

  1. Yetersiz Alan: Çene yapısı yetersizse ve 20’lik dişler ağız içinde yer bulamıyorsa, bu dişler sıkışabilir veya eğri büğrü çıkabilir. Bu durum ağrı, şişlik ve enfeksiyonlara yol açabilir.
  2. Anormal Pozisyon: 20’lik dişler bazen yanlış bir pozisyonda çıkabilirler. Bu durum, diğer dişlere baskı yapabilir veya çevre dokulara zarar verebilir.
  3. Ağrı ve Rahatsızlık: 20’lik dişlerin sürmesi sırasında veya sonrasında ağrı, şişlik veya rahatsızlık hissi oluşabilir. Bu durumda çekim düşünülebilir.
  4. Çürük veya Enfeksiyon: 20’lik dişlerde çürük veya enfeksiyon geliştiğinde, diş hekimi çekim önerebilir.

Ortodonti (Diş Teli Tedavisi)

Ortodonti, günümüzde giderek daha fazla insanın ilgi gösterdiği bir diş tedavi branşıdır. Bu alandaki uygulama alanı genişlemiş ve birçok kişiye hitap etmektedir.

Ortodontik tedavi, dişlerin düzeltilmesi ve çene yapısının düzenlenmesi için kullanılır. Bu tedavi, kişinin dişlerinin daha düzgün hale getirilmesini, çene problemlerinin düzeltilmesini ve estetik bir gülümseme elde etmesini sağlar. Ayrıca, çiğneme işlevini iyileştirebilir ve dişlerin uzun vadeli sağlığını korumaya yardımcı olabilir.

Ortodonti (Tel Tedavisi) Hangi Yaş Guruplarında Uygulanır?

Ortodonti tedavisi, yaş gruplarına bakılmaksızın uygulanabilen bir tedavi yöntemidir. Diş düzeltilmesi veya çene düzeltilmesi gerektiğinde yaşın bir engel oluşturmadığını söylemek doğrudur. Her yaşta kişiye uygulanabilir.

Ancak, kemik yapısı üzerindeki düzeltmelerin daha etkili olduğu dönemler vardır. Genellikle ergenlik dönemi, çocukların kemik yapısının hala gelişmekte olduğu ve dişlerin hareket etmesinin daha kolay olduğu bir dönemdir. Bu nedenle, çocuklar ve ergenler genellikle ortodontik tedavi için ideal adaylardır.

Ancak yetişkinler de ortodontik tedaviyi tercih edebilirler. Modern ortodontik seçenekler, yetişkinler için daha estetik ve rahat tedavi yöntemleri sunmaktadır. Bu nedenle, yaşınız ne olursa olsun, dişlerinizi düzeltmek veya çene problemlerini düzeltmek istiyorsanız, ortodontik tedavi seçeneklerini değerlendirebilirsiniz.

Tedavi süresi kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve tedavi planı spesifik bir duruma bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, bir ortodontist ile görüşmek ve durumunuzu değerlendirmek en iyi yaklaşım olacaktır.

Ortodontiste Ne Zaman Gidilir?

Ortodontiste başvuru zamanı, kişinin yaşına ve diş yapısına bağlı olarak değişebilir. İşte bazı durumlar ve öneriler:

  1. Çocuklar için Erken Muayene: Çocuklar ilk süt dişlerini çıkardıklarında veya daimi dişleri sürmeye başladığında ortodontik bir muayene yaptırmak faydalı olabilir. Ortodontist, çocuğun diş gelişimini izleyebilir ve ileride ortaya çıkabilecek potansiyel problemleri erkenden tespit edebilir.
  2. Sıkıntılı Yutkunma veya Konuşma Problemleri: Çocuklar veya yetişkinler yutkunma veya konuşma sırasında sorun yaşıyorsa, bu çene veya diş problemlerinin bir işareti olabilir. Bu durumda, ortodontist muayenesi önerilir.
  3. Diş Çapraşıklığı veya Boşluklar: Dişlerde çapraşıklık, sıkışıklık veya anormal boşluklar varsa, ortodontik tedavi gerekebilir. Bu tür estetik sorunlar yetişkinler için de bir endişe kaynağı olabilir.
  4. Çene Ağrısı veya Rahatsızlık: Çene veya yüz bölgesinde sürekli ağrı veya rahatsızlık varsa, bu bir çene probleminin göstergesi olabilir ve bir ortodontiste başvurulmalıdır.
  5. Sık Diş Kayıpları: Dişleri sık sık kaybediyorsanız veya kırıyorsanız, bu dişlerin pozisyonunu etkileyebilir ve bir ortodontistin müdahalesini gerektirebilir.
  6. Yetişkinler için Estetik İyileştirmeler: Dişlerde estetik iyileştirmeler yapmak isteyen yetişkinler, dişlerini düzeltmek veya daha düzenli bir gülümseme elde etmek için ortodontiste başvurabilirler.

Özetle, ortodontik muayene yaşa veya belirli bir zamana sıkı sıkıya bağlı değildir. Dişlerinizde veya çenenizde herhangi bir sorun veya endişe hissederseniz, bir ortodontistten tavsiye almak ve gerekirse tedavi planlaması yapmak için bir randevu ayarlamak önemlidir.

Uzm. Dt. İlay Sena ALTINOVA GÖNEN

Uzm. Dt. İlay Sena ALTINOVA GÖNEN

Ağız ve Diş Sağlığı

Uzm. Dt. Zeki YELKENLİ

Uzm. Dt. Zeki YELKENLİ

Ağız ve Diş Sağlığı