Göğüs Cerrahisi
Göğüs Cerrahisi, hastaların göğüs boşluğuyla ilgili ana damarlar ve kalp dışındaki organlar ve bölgelerdeki hastalıkların cerrahi tedavisi ve travmatik durumlarıyla ilgilenen tıbbi bir disiplindir.
Bu tıp dalı, hastaların göğüs kafesi bölgesindeki sorunların tanı, teşhis, tedavi ve takibini üstlenir. Bu sorunlar arasında doğumsal deformiteler, tümörler, solunum yollarındaki tıkanıklıklar, akciğer hastalıkları ve cerrahi gerektiren diğer göğüs bölgesi rahatsızlıkları yer alır. Bu uzmanlık alanı, göğüs cerrahisi klinikleri tarafından yönetilir ve cerrahi müdahalelerin yanı sıra hastaların takibi de önemli bir rol oynar.
Meme cerrahisi, ayrı bir uzmanlık dalına aittir ve göğüs cerrahisi uzmanlarının kapsamına girmemektedir. Meme cerrahisi, özellikle meme kanseri gibi meme hastalıklarının tanı, tedavi ve rekonstrüksiyonuyla ilgilenir. Göğüs cerrahisi ve meme cerrahisi, benzer bölgelerle ilgilense de farklı uzmanlık alanlarıdır ve farklı tıbbi gereksinimlere odaklanırlar.
1- Kanser Cerrahisi
Kanser Cerrahisi, kişilerin göğüs boşluğu içinde yer alan, kalp ve büyük damarlar dışındaki organlarda gelişen kanser hastalıklarıyla ilgilenen bir tıbbi dalın bir parçasıdır. Bu organlarda meydana gelen kanser vakalarında, radyoterapi ve kemoterapi gibi tedavilerin yanı sıra cerrahi müdahaleler de sıkça gerekebilir. Bu cerrahi girişimler genellikle kötü huylu tümörlerin ve çevresindeki bazı sağlıklı dokuların çıkarılması işlemiyle gerçekleştirilir ve ilaç tedavileriyle desteklenir.
Kanser hastalarındaki cerrahi müdahaleler, özellikle tümörlerin metastaz yapmamış olduğu bölgelerde büyük ölçüde iyileşme sağlama potansiyeline sahiptir. Bu cerrahi müdahaleler, hastalığın kontrol altına alınmasını, tümörün uzaklaştırılmasını ve sağlıklı doku korunmasını amaçlar. Bu sayede hastaların yaşam kalitesi artırılabilir ve kanserle mücadelede olumlu sonuçlar elde edilebilir. Cerrahi müdahaleler, hastanın spesifik durumuna ve kanserin yayılma derecesine göre planlanır ve uygulanır.
2- Amfizem Cerrahisi
Amfizem Cerrahisi, genellikle aşırı sigara tüketen ve sürekli sigara dumanına maruz kalan bireylerde sıkça görülen bir sağlık sorunudur. Bu hastalık, akciğerlerin solunum işlevini sağlayan en küçük yapı birimleri olan alveollerin yapısında meydana gelen bozulmalar sonucu gelişir. Tedavi, hem mevcut durumun düzeltilmesini hem de hastalığın ilerlemesini önlemeyi hedefler. Cerrahi müdahale, amfizem hastalarının yönetiminde kullanılan önemli bir seçenektir ve belirli durumlarda gerekebilir.
Amfizem cerrahisi, etkilenen bölgenin çıkarılması işlemi olan rezeksiyon yöntemini içerebilir. Ayrıca, VATS olarak bilinen Video Yardımlı Torakoskopik Cerrahi adı verilen bir teknik ve median sternotomi yöntemi gibi çeşitli göğüs cerrahisi teknikleri kullanılır. Bu cerrahi girişimler, hastanın durumuna ve hastalığın ciddiyetine bağlı olarak tek bir akciğerde veya her iki akciğerde uygulanabilir.
Amfizem cerrahisi, hastaların yaşam kalitesini artırmayı ve solunum fonksiyonlarını iyileştirmeyi amaçlar. Her hasta için en uygun tedavi yaklaşımı, doktorların hastanın özel durumunu ve hastalığın şiddetini değerlendirmeleri sonucunda belirlenir.
Akciğer Kanseri
Akciğer Kanseri, vücudun solunum sistemine ait çift süngerimsi organları olan akciğerlerde gelişen bir kanser türüdür. Sağ akciğer üç bölümden, sol akciğer ise iki bölümden oluşur. Patolojik incelemeler akciğer kanserini küçük hücreli ve küçük hücreli olmayan (non-küçük hücreli) olmak üzere iki ana tipe ayırır. Her iki tür de akciğerde farklı biçimlerde büyüme eğilimindedir, farklı şekillerde yayılabilir ve farklı tedavi yaklaşımları gerektirir. Non-küçük hücreli akciğer kanseri daha yaygın görülür ve genellikle daha yavaş büyür ve yayılır.
Non-küçük hücreli akciğer kanseri, üç ana alt tipe ayrılır, ve bu tipler kanserin hücresel özelliklerine göre adlandırılır. Bu tipler adenokarsinom, yassı hücreli karsinom ve büyük hücreli karsinom’dur. Yulaf hücreli kanser olarak da adlandırılan küçük hücreli kanser, non-küçük hücreli kansere göre daha nadir görülür. Ancak bu tür akciğer kanseri daha hızlı büyür ve vücudun diğer bölgelerine yayılma eğilimindedir.
Akciğer kanseri, türüne ve evresine bağlı olarak tedavi edilir. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale, radyoterapi, kemoterapi ve hedefe yönelik tedaviler bulunabilir. Hastanın spesifik durumu, kanserin yayılma derecesi ve türü, tedavi yaklaşımının belirlenmesinde önemli rol oynar. Kanser tedavisinde erken teşhis ve bireysel hasta değerlendirmesi büyük bir öneme sahiptir.
3- Travma Cerrahisi Formun Üstü
Formun Altı
Travma Cerrahisi, organ ve dokuların çeşitli nedenlerle meydana gelen yaralanmalarının tedavisini üstlenen bir tıbbi disiplindir. Bu yaralanmalar, kaza sonucu olabileceği gibi, delici veya kesici aletlerle meydana gelebilir, solunum yollarına veya akciğerlere yabancı cisimlerin girmesi, aşırı basınca maruz kalma gibi nedenlere dayanabilir. Bu tür travmatik durumların cerrahi tedavisi, göğüs cerrahisi uzmanları tarafından gerçekleştirilir.
Ayrıca, travma cerrahisi bölümünde hematomların ve psödokistlerin tedavisi de yapılır. Hematomlar, kan birikmesi sonucu oluşan lezyonlardır, ve göğüs cerrahi alanında bu tür sorunların tedavisi önemlidir. Psödokistler ise çeşitli nedenlerle oluşan sıvı dolu kistlerdir ve bu tür rahatsızlıkların da göğüs cerrahları tarafından ele alındığı bir alandır.
4- Tüberüloz Cerrahisi
Tüberküloz Cerrahisi, halk arasında verem olarak bilinen tüberküloz hastalığına yönelik bir tedavi yaklaşımını ifade eder. Bu hastalık, akciğerlerle ilişkili olan bakteriyel bir enfeksiyon hastalığıdır. Tüberkülozun tedavisi genellikle uzun süreli antibiyotik tedavisi gerektirir, ancak hastalığın ilerlemesi veya özel durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir.
Özellikle tedaviye olumlu yanıt alındığında veya hastalığın komplikasyonları varsa cerrahi müdahaleler gerekebilir. Bu cerrahi işlemler, akciğerin yüzey tabakasının çıkarılması amacıyla uygulanır ve uzman bir göğüs cerrahı tarafından gerçekleştirilir. Bu işlemler arasında “wedge rezeksiyonu” denilen akciğerin küçük bir bölümünün çıkarılması, “dekortikasyon operasyonu” olarak adlandırılan akciğerin dış yüzeyindeki zarın çıkarılması, tek veya çift taraflı “lobektomi” işlemi ve “segmentektomi” gibi işlemler bulunur.
Tüberküloz cerrahisi, hastanın özel durumuna ve hastalığın ilerlemesine bağlı olarak planlanır ve uygulanır. Bu cerrahi müdahaleler, hastalığın kontrol altına alınmasına ve hastanın sağlığının korunmasına yardımcı olabilir. Ancak, tüberküloz tedavisinde cerrahi müdahaleler, ilaç tedavisinin bir tamamlayıcısı olarak kullanılır ve uzmanlar tarafından dikkatle değerlendirilir.
5- Minimal İnvaziv Göğüs Cerrahisi
Minimal İnvaziv Göğüs Cerrahisi, modern tıp teknolojileri ve ilerlemeleri sayesinde geliştirilen bir cerrahi yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, göğüs cerrahisinde hem yeni hem de farklı tekniklerin kullanılmasını içerir ve minimal invaziv adı altında bilinir. Bu yöntemler, operasyonların daha etkili hale getirilmesine ve hastaların iyileşme süreçlerinin kısaltılmasına katkıda bulunur.
Minimal invaziv göğüs cerrahisi, video destekli torakoskopik cerrahi işlemleri ve robotik cerrahi gibi yenilikçi uygulamaları içerir. Bu yöntemler, birçok hastalığın cerrahi tedavilerini başarıyla gerçekleştirme olanağı sunar. Örneğin, akciğer kanseri gibi hastalıkların çoğu, myasthenia gravis hastalığı veya timus bezinden kaynaklanan tümörler gibi sorunlar, minimal invaziv göğüs cerrahisi yöntemleri kullanılarak tedavi edilebilir.
Bu cerrahi yaklaşım, hastaların daha hızlı iyileşmelerine yardımcı olurken, cerrahi işlemlerin başarı oranlarını da artırır. Minimal invaziv göğüs cerrahisi, göğüs cerrahlarının hasta bakımı ve tedavide kullanabilecekleri önemli bir araç haline gelmiştir.
Minimal İnvaziv Cerrahinin Avantajları
- Kısa Hastane Kalış Süresi: Minimal invaziv cerrahi, hastanede daha kısa bir süre kalma gereksinimini azaltır. Bu, hastaların daha hızlı bir şekilde evlerine dönmelerine olanak tanır.
- Daha Az Kan Kaybı: Bu cerrahi yaklaşım, daha az kan kaybına yol açar. Bu da kan transfüzyonuna olan ihtiyacı azaltır.
- Azalmış Kan Transfüzyon Gereksinimi: Minimal invaziv cerrahi, kan transfüzyonlarını daha az gerektirir, bu da komplikasyon riskini azaltır.
- Azaltılmış Ağrı ve İlaç İhtiyacı: Minimal invaziv cerrahi sonrası ağrılar daha az şiddetli olabilir ve bu da hastaların ameliyat sonrası ilaç ihtiyacını azaltır.
- Hızlı İyileşme: Hastalar minimal invaziv cerrahi sonrasında daha hızlı iyileşme eğilimi gösterirler. Bu, normal günlük aktivitelere daha kısa sürede dönüş sağlar.
- Daha Az Yara İzi: Minimal invaziv cerrahi, daha küçük kesilerle gerçekleştirildiği için daha az göze çarpan yara izleri bırakır. Bu, estetik açıdan da avantajlıdır.
6- Göğüs Boşluğunda Sıvı Toplanması
Solunum ve öksürme sırasında ortaya çıkan ağrı, nefes darlığı ve göğüste sıkışma hissi gibi belirtilerle kendini gösteren göğüs boşluğunda sıvı birikimi, kaburga kemikleri ve kaslar arasındaki alanda sıvının çeşitli nedenlerle toplanması sonucu oluşur. Bu tıbbi sorun, akciğerlerdeki bazı hastalıkların yanı sıra karaciğer ve böbrek hastalıkları, siroz ve organ yetmezliği gibi faktörlerle ilişkilendirilebilir.
Sıvının biriktiği göğüs boşluğu, cerrahi müdahalelerle boşaltılabilir. Ancak tedavinin temel amacı, sıvının birikmesine yol açan temel nedenin tespit edilmesi ve bu nedenin ortadan kaldırılması için gereken işlemleri içerir.
7- Pnömotoraks – Akciğer Delinmesi
Akciğerlerde, kaburga kemikleri veya çevre dokulara yönelik travmalar sonucunda akciğer yüzeyinin delinmesiyle ortaya çıkan bir sağlık sorunu, pnömotoraks veya yaygın adıyla akciğer kollapsı olarak bilinir. Bu hastalık, delinme bölgesinde hava ve sıvının birikmesine neden olabilir. Akciğerlerin normalde esnemesine izin verilmediğinde, solunum sırasında ciddi ağrılara yol açabilir. Pnömotoraksın tedavisi, genellikle göğüs cerrahisi alanında gerçekleştirilen cerrahi işlemlerle mümkün olur.
Pnömotoraks veya akciğer kollapsı, akciğer yüzeyinin delinmesi sonucu hava veya sıvının akciğer dışındaki boşluğa sızması nedeniyle meydana gelir. Bu durum, solunum sırasında ağrı, nefes darlığı ve diğer solunum sorunlarına neden olabilir. Tedavi, genellikle cerrahi müdahaleyi içerir. Bu işlem, delinme bölgesini kapatmayı ve akciğerin normale dönmesini amaçlar.
8- Volume Reduction Surgery – Akciğerde Hacim Azaltan Cerrahi
Akciğer hastalıklarının tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemlerden biri, hacmi azaltma cerrahisidir. Bu cerrahi yöntem, hastalıklı bir bölgenin akciğerden cerrahi bir işlemle çıkarılmasını içerir ve sağlıklı kısmın genişlemesini amaçlar. Bu, genellikle göğüs cerrahisi uzmanları tarafından son teknoloji ve tekniklerle kısa sürede gerçekleştirilir.
Hacim azaltma cerrahisi, akciğer hastalıklarının tedavisinde etkili bir yöntem olarak kullanılır. Bu işlem sayesinde hastalıklı bölge çıkarılarak akciğer fonksiyonları iyileştirilir ve hastanın solunum yeteneği artırılır. Cerrahi müdahale, hastanın yaşam kalitesini artırabilir ve solunum sorunlarını hafifletebilir.
9- Mediyastinotomi ve Mediyastinoskopi
Mediyastinoskopi ve mediyastinotomi, göğüs cerrahisinde sıkça kullanılan önemli tekniklerdir. Bu yöntemler, akciğerlerin iç ve orta bölgelerine erişim sağlamak için kullanılır. Mediyastinoskopi, endoskopik bir yaklaşım kullanarak kapalı bir operasyon olarak gerçekleştirilirken, mediyastinotomi ise açık cerrahi operasyonlarda kullanılır. Genellikle akciğer kanseri tanısı ve tedavisi için kullanılırlar.
10- Bronoskopi
Bronkoskopi, ışıklı bir endoskop ve bükülebilir bir tüp kullanılarak solunum yollarının ve bronşların içini görüntülemek için yapılan bir endoskopik işlemdir. Bu işlem, solunum yolu ve bronşlarla ilişkili hastalıkların teşhis ve tedavisi için kullanılır. Ayrıca gerektiğinde dokuların biyopsi alınmasına da olanak tanır.
Bronkoskopi işlemi, bir fiberoptik endoskopun veya dijital bir görüntüleme sisteminin kullanılmasıyla gerçekleştirilir. Bu sayede bronşlarda meydana gelen problemler, enfeksiyonlar, tümörler veya diğer anormallikler daha yakından incelenebilir. Bronkoskopi, solunum yollarıyla ilgili sorunların tanısını koymak için etkili bir araçtır ve gerektiğinde tedavi amaçlı müdahalelerde de kullanılabilir.
11- Özofagoskopi
Göğüs cerrahisinin bir dalı olan özofagoskopi, özofagus olarak bilinen yemek borusu ile ilişkili hastalıkları incelemek için kullanılan bir endoskopik prosedürdür. Bu işlem, özofagusun durumunu değerlendirmek, boyutunu ve genişliğini belirlemek, şüpheli lezyonlardan doku örnekleri almak ve bazı hastalıkları girişimsel radyoloji teknikleriyle tedavi etmek amacıyla yapılır.
Özofagoskopi, bir endoskopun özofagusa yönlendirilmesi ve iç yüzeyin yakından incelenmesi esasına dayanır. Bu sayede özofagusla ilişkilendirilen çeşitli sağlık sorunları tespit edilebilir ve uygun tedavi planları oluşturulabilir.
12- Nuss Tekniği- Göğüs Duvarı Deformite Onarımı
Göğüs duvarındaki doğumsal veya sonradan gelişen deformitelerin tedavisi için kullanılan Nuss tekniği, göğüs kafesindeki oyuklukların özel bir yöntemle düzeltilmesini sağlayan bir cerrahi işlemdir. Bu etkili ve basit tedavi prosedürü, hastaların göğüs deformitelerini düzeltmek için yaklaşık 20 dakika süren minimal invazif kesilerle uygulanır. Bu yöntem, bazı önemli komplikasyonlara yol açabilen deformiteleri hızlı bir şekilde düzeltebilir.
Nuss tekniği, göğüs kafesinin iç yapısını yeniden şekillendirerek göğüs duvarındaki anomalileri düzeltmeyi amaçlar. Bu, hastaların estetik ve fonksiyonel sorunlarını gidermeye yardımcı olabilir. Bu prosedür, minimal invazif bir yaklaşım kullanarak iyileşme sürelerini kısaltabilir ve hastaların daha hızlı bir şekilde normal yaşamlarına dönmelerine yardımcı olabilir.
13- VATS Endoskopik, Kapalı Göğüs Cerrahisi- Video Destekli Torokoskopi
Göğüs cerrahisinin modern ve yenilikçi yöntemlerinden biri olan Video Destekli Torakoskopi (VATS), çeşitli ciddi göğüs hastalıklarının tedavisinde kullanılan minimal invaziv bir cerrahi yaklaşımdır. Bu yöntem, daha küçük kesilerin kullanıldığı ve daha hızlı iyileşme sürelerine olanak tanıyan bir cerrahi prosedürdür. VATS ile gerçekleştirilen operasyonlarda özel metal aletler kullanılarak yaklaşık 1,5 ila 2 cm arasında küçük kesiler açılarak göğüs boşluğuna erişim sağlanır ve hastalığın tedavisi için gerekli işlemler uygulanır.
VATS, bir video kamera ile donatılmış endoskopik aletlerin kullanılmasını içerir. Bu sayede cerrahlar, hasta içindeki görüntüleri hassas bir şekilde gözlemleyebilirler. Bu yöntem, geleneksel açık cerrahiye kıyasla daha az doku hasarına neden olur, daha az ağrı ve daha kısa hastane yatış süreleri sağlar. Ayrıca, hastaların normal yaşamlarına daha hızlı dönmesine olanak tanır.
14- Diafragma Cerrahisi
Diyaframa yönelik felç, yırtılma ve tümör gibi çeşitli hastalıkların tedavisi için uygulanan cerrahi müdahalelere diafragma cerrahisi adı verilir. Bu tür cerrahi işlemler, diyaframın çeşitli sorunlarını ele alır ve tedavi eder
15- Trakeal Stentler ve Trakea Cerrahisi
Halk arasında nefes borusu veya soluk borusu olarak bilinen trakea üzerinde gerçekleştirilen çeşitli cerrahi müdahaleler, trakea cerrahisi olarak adlandırılır.
Bu cerrahi işlemler, solunum yollarının açılması veya trakea borusunda oluşan tıkanıklıkların ve darlıkların tedavi edilmesi amacıyla yapılan müdahaleleri içerir. Bu işlemler arasında trakea üzerine delik açılması operasyonu ve soluk borusuna trakeal stentler yerleştirilmesi en yaygın olanlardır. Bu tür operasyonlar, solunum yollarının açılmasına ve solunum fonksiyonlarının iyileştirilmesine yardımcı olur. Bu hassas operasyonlar, uzman göğüs cerrahları tarafından gerçekleştirilmelidir.
Göğüs cerrahisi alanında uzmanlaşmış hekimler tarafından yapılan bu tür operasyonlar, hastaların solunum sorunlarını gidermeye, tıkanıklıkları açmaya ve yaşam kalitesini artırmaya yöneliktir. Eğer solunum yolları veya trakea ile ilgili herhangi bir sağlık sorununuz varsa veya bu tür bir cerrahi müdahale gerekiyorsa, alanında uzman bir sağlık kuruluşunda muayene olmanız ve gereken tedavi veya operasyon süreçlerini planlamanız önemlidir. Bu süreç, uzman hekiminiz tarafından belirlenen yönergeler doğrultusunda yürütülür.
Göğüs Cerrahisi Bölümü Ameliyat Yöntemleri
Göğüs cerrahi ameliyatları, çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilebilir. Bu yöntemler, hastanın durumuna, cerrahi müdahalenin karmaşıklığına ve cerrahın tercihlerine bağlı olarak belirlenir.
- Lokal Anestezi ile Yapılan Ameliyatlar: Bazı göğüs cerrahi ameliyatları, hasta uyanıkken ve genellikle küçük kesilerle lokal anestezi altında yapılabilir. Bu yöntem, hastanın bilinçli olmasını sağlar.
- Genel Anestezi ile Yapılan Ameliyatlar: Birçok göğüs cerrahi operasyonu, tamamen narkoz altında yani genel anesteziyle yapılır. Bu durumda hasta uykudadır ve cerrahi müdahale daha büyük kesilerle gerçekleştirilebilir.
- Endoskopik (Kapalı) Cerrahi: Son yıllarda birçok göğüs cerrahi ameliyatı, büyük kesilere gerek kalmadan küçük kesilerle ve endoskopik yöntemlerle yapılabilir. Bu minimal invaziv yöntemler, hastanın daha az ağrı çekmesini ve daha hızlı iyileşmesini sağlar.
- Robotik Cerrahi: Bazı hastanelerde, robotik cerrahi sistemleri kullanılarak göğüs cerrahisi ameliyatları gerçekleştirilir. Bu sistemler, cerrahların daha hassas işlemler yapmasına yardımcı olur.
Altyapı ve Donanım
- Bronkoskopi
- Akciğer biyopsisi
- Lenf nodu örneklemesi
Tanı ve Tedavisi Yapılan Hastalıklar
- Akciğer kanseri
- Plevral effüzyon ve tedavisi
- Doğumsal göğüs kafesi anormallikleri
- Terleme
- Özofagus benign/malign hastalıkları
- Trakeal hastalıklar
- Akciğerin iyi huylu tümörleri
- Göğüs kafesi (kaburga/sternum) benign/malign hastalıkları
- Pnömotoraks
Ameliyat – İşlem ve Girişimler
- Pnömonektomi/Lobektomi/wedge rezeksiyon
- Endoskopik plevra ve akciğer örneklemesi
- Endoskopik akciğer rezeksiyonları
- Endoskopik terleme ameliyatı (ETS)
- Pektus excavatum/karinatum düzeltilmesi
- Trakeal rezeksiyon
- Özofagus rezeksiyonu
.
Op. Dr. Sadi Kaya
Göğüs Cerrahisi