Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

Reformer Pilates ve Fizyoterapi: Rehabilitasyonda Yeni Bir Yaklaşım

Reformer Pilates, son yıllarda sadece spor ve egzersiz dünyasında değil, fizyoterapi alanında da adından söz ettiren etkili bir yöntem olarak öne çıkıyor. Bu egzersiz, reformer adı verilen özel bir cihaz üzerinde yapılır ve vücuda direnç sağlayarak kasların güçlenmesini, esnekliğin artmasını ve vücut dengesinin korunmasını sağlar. Ayrıca, fizyoterapist eşliğinde uygulandığında, rehabilitasyon sürecinde de büyük faydalar sunar.

Reformer Pilates Nedir?

Cihaz üzerindeki yaylar ve hareketli platform, direnç seviyesini ayarlayarak kişiye özel bir deneyim sunar. Reformer pilateste cihaz yardımıyla esnetme, kuvvetlendirme, güçlendirme, stabilizasyon, mobilizasyon gibi farklı türde egzersiz çeşitliliği sağlar. Reformer Pilates, sadece sağlıklı kişiler için değil, aynı zamanda yaralanma sonrası iyileşme sürecinde, ortopedik, nörolojik, romatolojik rahatsızlıklar içinde önemli bir rol oynar. 

Fizyoterapist Eşliğinde Reformer Pilatesin Faydaları

  1. Kişiye Özel Egzersizler: Fizyoterapistler, bireyin fiziksel durumu, kas gücü ve esneklik seviyesine göre kişiselleştirilmiş egzersiz planları oluşturur. Reformer Pilates, yay ve direnç ayarları sayesinde kişiye özel olarak uyarlanabilir, bu da her bireyin ihtiyaçlarına göre şekillenen bir egzersiz programı sunar. Kişilerin yaşları,cinsiyetleri, rahatsızlıklarına göre egzersizler çeşitlendirilir.
  2. Denge ve Koordinasyon Geliştirme: Reformer Pilates,  nöromüsküler rahatsızlıklar yaşayan bireyler için ideal bir denge ve koordinasyon geliştirici yöntemdir. Kasların daha kontrollü çalışmasını sağlar, bu da rehabilitasyon sürecindeki hastalar için büyük bir avantajdır.
  3. Kontrollü Egzersiz İmkanı:  Reformer Pilates, diz rahatsızlıkları(meniscüs,ön çapraz bağ yırtığı), bel fıtığı, boyun fıtığı gibi rahatsızlıklarda  kontrollü egzersizler yapmayı sağlar. Kas-iskelet sistemi sorunları, eklem ağrıları, fibromiyalji, ankilozon spondilit gibi rahatsızlıklar yaşayan hastalar için ideal bir yöntemdir.
  4. Postür ve Stabilite Geliştirme: Duruş bozuklukları ve omurga sorunları yaşayan bireyler için Reformer Pilates, doğru postürü geliştirmek ve vücut stabilitesini artırmak için etkili bir yöntemdir. Fizyoterapist eşliğinde yapılan bu egzersizler, bireyin duruşunu düzeltmeye yönelik önemli katkılar sunar.

Reformer Pilatesin Fizyoterapi Uygulamalarındaki Rolü

  1. Kişiye Özel Rehabilitasyon Planları: Fizyoterapistler, her bireyin fiziksel ihtiyaçlarına ve sağlık durumuna göre kişiselleştirilmiş rehabilitasyon planları oluşturur. Reformer Pilates, bu planların bir parçası olarak uygulanabilir ve iyileşme sürecine destek olur.
  2. Güvenli ve Etkili Egzersiz: Fizyoterapist eşliğinde yapılan Reformer Pilates, egzersizlerin doğru teknikle yapılmasını sağlar. Bu, yaralanma riskini en aza indirir ve bireyin güvenli bir şekilde egzersiz yapmasını garanti eder.
  3. Postür ve Duruş Bozukluklarını Düzeltme: Fizyoterapistler, duruş bozuklukları gibi problemleri tespit ederek Reformer Pilates ile bu sorunlara yönelik özel egzersizler uygular. Bu da omurga sağlığını iyileştirir.
  4. Kas Dengesizliklerini Giderme: Kas dengesizlikleri, çeşitli ağrılara ve yaralanmalara yol açabilir. Fizyoterapist eşliğinde yapılan Reformer Pilates, kas dengesizliklerini giderir ve kasları dengeli bir şekilde güçlendirir.
  5. İlerlemenin İzlenmesi ve Düzenleme: Fizyoterapistler, bireylerin ilerlemesini izleyerek gerektiğinde egzersiz planlarında düzenlemeler yapar. Bu, Reformer Pilates uygulamalarının etkinliğini artırır.
  6. Eğitim ve Bilinçlendirme: Fizyoterapistler, bireylere egzersizlerin doğru formda nasıl yapılacağını öğreterek, egzersizlerin güvenli ve etkili olmasını sağlar.

Fizyoterapist eşliğinde yapılan Reformer Pilates, kişiye özel egzersiz planları, güvenli uygulamalar ve etkili sonuçlar sunar. Hem rehabilitasyon sürecinde hem de genel sağlık iyileştirmelerinde bu egzersiz yöntemi, fizyoterapinin önemli bir parçası olarak öne çıkmaktadır.

Skolyoz Nedir?

Skolyoz, omurganın 3  boyutlu deformitesidir. Genellikle ergenlik döneminde fark edilir ve zamanında müdahale edilmediğinde omurgada ciddi şekil bozukluklarına yol açabilir. Omurga eğrilikleri artabilir ve cerrahiye kadar gidebilir. Erken tanı önemlidir. 

Skolyozun Belirtileri

  • Eğilmiş Omurga: Göğüs ya da bel bölgesinde belirgin bir eğrilik fark edilebilir.
  • Eşit Olmayan Omuz veya Kalça Seviyesi: Bir omuz veya kalça diğerinden daha yüksek olabilir.
  • Asimetrik Bel Kası: Bel çevresindeki kaslar asimetrik görünebilir.
  • Görsel Değişiklikler: Kıyafetlerin eğri durması veya bir omuzun diğerine göre farklı bir pozisyonda olması gibi.
  • Öne Eğilme: Öne eğilme testinde sırt veya belde fark edilir bir yükselti olması.

Skolyozun Tanısı

  • Fiziksel Muayene: Doktor, skolyozu değerlendirmek için fiziksel muayene yapar.
  • Röntgen: Omurganın eğriliğini ölçmek ve skolyozun şiddetini belirlemek için kullanılır.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI): Sinirler ve omurganın yumuşak dokularını değerlendirmek için kullanılabilir.
  • Skolyometre:Omurgadaki rotosyonel açılaşmayı ölçmek için kullanılır.
  • Postür değerlendirilmesi: Kişilerin duruşu mutlaka değerlendirilmelidir. 

Tedavi Seçenekleri

  • Ortez Kullanımı: Kişiye özel 3 boyutlu ergenlik döneminde skolyozun ilerlemesini durdurmak veya azaltmak için korseler kullanılabilir.
  • Schroth 3 Boyutlu Egzersizleri: Skolyoz tedavisinde uzman fizyoterapist tarafından uygulanan egzersizlerdir. Bu egzersizler, skolyozu üç boyutlu olarak ele alır ve omurganın düzgün bir pozisyonda tutulmasını hedefler. Kişiye özel ekipmanlar ve üç boyutlu egzersizler kullanılır. Ev egzersizleri ve normal yaşamda duruş mutlaka öğretilir.
  • Cerrahi Müdahale: İleri düzeyde skolyoz vakalarında, diğer tedavi yöntemleri yetersiz kaldığında cerrahi müdahale gerekebilir.

Schroth 3 Boyutlu Skolyoz Egzersizleri

Schroth yöntemi, skolyozun üç boyutlu deformasyonunu düzeltmeye yönelik özel egzersizleri içerir. Bu egzersizlerin temel prensipleri şunlardır:

  1. Koronal Düzlem Egzersizleri: Skolyozun yanlara eğilmesini düzeltmek için yapılan postür düzeltme ve denge egzersizleri.
  2. Sagittal Düzlem Egzersizleri: Omurganın öne veya geriye doğru eğilmesini dengelemek için yapılan egzersizler (hiperlordoz, hipokifoz gibi durumlar).
  3. Transversal Düzlem Egzersizleri: Omurganın rotasyonel eğriliğini düzeltmeye yönelik egzersizler. 
  4. Fonksiyonel Egzersizler: Solunum ve dengeyi sağlayan egzersizler, omurganın farklı pozisyonlarda stabil kalmasını destekler.

Egzersizlerin Uygulama Yöntemi

Schroth egzersizleri, skolyozun derecesine, eğriliğin tipine ve hastanın ihtiyaçlarına göre kişiye özel olarak planlanmalıdır. Skolyoz konusunda SOSORT tarafından onaylanmış uluslararası geçerli eğimli bir fizyoterapist tarafından yapılmalı ve düzenli bir şekilde evde devam edilmelidir.

Üç boyutlu Schroth Tedavisi sayesinde, skolyozun ilerlemesini durdurup geriletebilir ve yaşam kalitesini artırabilir. Erken yaşta başlanılan tedavilerde skolyozu düzeltme şansımız daha yüksektir. 

Çocuklarda Omurga Sağlığı Nedir?

İnsan omurgası, omur denilen kemiklerden oluşur ve ön taraftan bakıldığında düz, yandan bakıldığında ise S şeklinde kıvrımlı bir yapıdadır. Anatomik olarak, omurgada bel, sırt ve boyun bölgesinde bulunan 3 doğal eğrilik mevcuttur. Bu fizyolojik eğriliklerin dışında, omurgada herhangi bir kayma veya anormal eğrilik oluşması sağlık sorunlarına yol açabilir. Omurga ile ilgili sağlık problemleri, doğuştan gelen ya da sonradan edinilen sebeplerle ortaya çıkabilir. Doğuştan gelen sorunlar, çocukluk döneminde omurga hastalıklarına neden olabilmektedir. Çocuklarda görülen omurga deformiteleri, başlangıçta duruş ve yürüyüş bozuklukları gibi sorunlara yol açarken, zamanla ilerlediğinde ciddi ve hayatı tehdit eden sağlık problemlerine sebep olabilir.

Çocuklarda Omurga Sağlığı Nedir?

Omurga, vücuttaki taşıyıcı yapı olarak önemli bir rol üstlenir ve sağlığına özen gösterilerek birçok hastalığın önlenmesi mümkündür. Özellikle gelişim çağındaki çocuklarda, yanlış duruş, hatalı oturma alışkanlıkları, aşırı yük taşıma, ani hareketler, yapısal bozukluklar ve travmalar omurga sağlığını olumsuz etkileyebilir. Ağır çantalar taşıyan çocuklar, kitap okurken veya bilgisayar başında yanlış oturma pozisyonları, oyun oynarken yapılan ani hareketler ya da ağır yük kaldırma gibi faktörler omurga sağlığına zarar verebilir. Çocukların omurga sağlığını etkileyen birçok yapısal ve çevresel etmen olduğundan, bu sağlığı koruyacak önlemlerin alınması önemlidir.

Çocuklarda Omurga Sağlığı Nasıl Korunur?

Omurga sağlığını korumak için günlük yaşam tarzı ve kişisel alışkanlıklar büyük önem taşır. Çocukların omurga sağlıklarını korumak için alınabilecek tedbirler şunlardır:

  • Ayakta dururken, otururken, kitap okurken ya da oyun oynarken doğru ve dik bir duruş sergilemek.
  • Oturulan sandalye ve taşınan çanta gibi eşyaların doğru seçilmesine özen göstermek.
  • Çocuğun taşıyabileceği ağırlıkta çanta veya eşyalar kullanmasını sağlamak.
  • Sağlıklı beslenmeye dikkat ederek, aşırı kilodan kaçınmak ve böylece omurgaya ekstra yük binmesini önlemek.
  • Kas ve bağ dokularını güçlendirmek için düzenli egzersiz yapmak.
  • Spor yapmadan önce ısınma hareketleri gerçekleştirmek ve ani hareketlerden kaçınmak.
  • Yeterli ve düzenli uyku alarak vücudun dinlenmesini ve kendini yenilemesini sağlamak.
  • Çocuğun huzurlu ve stresten uzak bir ortamda büyümesini desteklemek, bu sayede kaslarda gerginlik oluşmasını önlemek.

Çocuklarda Omurga Hastalıkları Nasıl Teşhis Edilir?

Erken teşhis, çocuklardaki omurga hastalıklarının tedavisindeki başarıyı önemli ölçüde artırır. Bu yüzden, gelişim çağındaki çocukların fiziksel gelişimlerinin doğru şekilde ilerlediğinin takip edilmesi ailelerin sorumluluğundadır. Çoğu omurga hastalığı dışarıdan bakıldığında anlaşılabilirken, bazı hafif düzeydeki omurga hasarları sadece ağrı ile kendini göstererek dışarıdan fark edilmeyebilir. Eğer omurga hastalığından şüpheleniliyorsa veya bel ve boyun bölgelerinde ağrı varsa, zamanla geçeceğini umarak beklemek yerine hemen bir doktora başvurmak önemlidir. Doktor, fiziksel muayenenin ardından, omurganın durumunu ve rahatsızlığın şiddetini belirlemek için çeşitli görüntüleme yöntemlerine başvurur. Omurga hastalıklarının teşhisinde sıklıkla kullanılan görüntüleme yöntemleri arasında röntgen ve MR bulunur, ayrıca çeşitli nörolojik testler de yapılabilir.

Çocuklarda Görülen Omurga Hastalıkları Nelerdir?

Çocuklarda görülen omurga hastalıkları genellikle doğuştan gelen yapısal bozukluklardan kaynaklanırken, bazı durumlarda çevresel etkilerle de ortaya çıkabilir. Yaygın çocukluk çağı omurga hastalıklarını şu şekilde özetleyebiliriz:

  • Skolyoz: Omurga, önden bakıldığında düz görünmesi gerekirken, skolyozda yanlara doğru eğilme görülür. Çoğunlukla çocukluk veya ergenlik döneminde belirti vermeye başlar. Doğuştan kaynaklanan skolyozlar bazen hafif seyredebilir, ancak ilerleyen yaşlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Skolyoz teşhisi konduktan sonra gerekli önlemlerin alınması önemlidir.
  • Kifoz: Omurganın sırt bölümünde bulunan doğal eğriliğin aşırı derecede olması durumunda kifoz meydana gelir. Genellikle yapısal bozukluklar sonucu gelişir ve bazı kemik hastalıkları, omurga kırıkları, omurga enfeksiyonları, omurların hasarı ve Scheuermann hastalığı gibi durumlar kifoza yol açabilir.
  • Lordoz: Omurganın bel bölgesindeki doğal eğriliğin fazla içe doğru kıvrılması lordozu oluşturur. Kas ve bağ dokularındaki problemler, güç kaybı, karın kaslarındaki gevşeklik, aşırı kilo gibi faktörler lordozu artırabilir. Doğru tedavi ve egzersizlerle lordozun ilerlemesi engellenebilir.
  • Omurga Düzleşmesi: Normalde omurgada üç doğal eğrilik bulunurken, omurga düzleşmesinde bu eğrilikler kaybolur. Boyun veya bel bölgesinde düzleşme görülebilir. Boyun düzleşmesi uzun süre aynı pozisyonda kalmak, boyun fıtığı veya darbe sonucu; bel düzleşmesi ise duruş bozuklukları ve yanlış oturma pozisyonları sonucu oluşabilir.
  • Omurga Kırıkları: Spondilolizis adı verilen omurga stres kırıkları, özellikle bel bölgesinde aşırı yüklenme sonucu oluşabilir. Çocukluk ve ergenlik döneminde ağrıya neden olabilirken, ilerleyen yaşlarda belirti göstermeyebilir.
  • Omurga Kayması: Spondilolistezis olarak bilinen bu durum, omurlardan birinin öne kaymasıdır. Omurga kırıkları, eklemlerdeki yapısal bozukluklar veya travma sonucu gelişebilir. Spondilolistezisin çeşitli türleri vardır ve bu türler kaymanın sebebine göre isimlendirilir.

Skolyoz Nedir ve Tedavisi Nasıl Yapılır?

Çocuklarda sıkça rastlanan omurga rahatsızlıklarından biri skolyozdur. Skolyoz, normalde düz bir hat şeklinde olması gereken omurganın yanlara doğru eğilmesi ile karakterize edilir. Bu durum, doğuştan gelen yapısal bozukluklar, serebral palsi veya kas distrofisi gibi hastalıklar, omurgada meydana gelen yaralanmalar veya enfeksiyonlar sonucunda ortaya çıkabilir. Eğer skolyoz hafif derecede ise ve herhangi bir belirti oluşturmuyorsa, tedavi yerine hastanın durumunun izlenmesi tercih edilebilir. Çocuğun büyüme ve gelişim sürecinde yapılan düzenli kontrollerle skolyozun ilerleyip ilerlemediği gözlemlenir. Eğer skolyoz ilerleme gösteriyorsa, eğrilik korse kullanımı ile kontrol altına alınmaya çalışılır. Ciddi olarak ilerlemiş skolyoz vakalarında ise cerrahi müdahale gerekebilir.

Çocuklarda Omurga Sağlığını Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Omurga sağlığı, hem doğuştan hem de sonradan gelişen çeşitli faktörlerle etkilenebilir. Çocuklarda omurga sağlığını etkileyebilecek faktörler şunlardır:

  • Genetik Faktörler: Doğuştan gelen omurga deformiteleri ve genetik yatkınlıklar.
  • Ailevi Faktörler: Ailenin çocuğun fiziksel sağlığına gösterdiği ilgi ve sağlık durumunun takibi.
  • Çevresel Faktörler: Arkadaş çevresi ve öğretmenlerin etkisi, yaşanan travmalar ve kazalar.
  • Bireysel Faktörler: Çocuğun kendi alışkanlıkları, duruş bozuklukları, yanlış oturma şekilleri ve ani hareketler.

Omurga Sağlığını Korumak için Neler Yapılmalıdır?

Çocuklarda duruş bozuklukları ve omurga sorunları oldukça yaygın görülen sağlık problemlerindendir. Bu nedenle, omurga sağlığını korumak adına erken dönemde önlemler almak büyük önem taşır. Çocukların omurga sağlığını korumak için şu önlemler alınabilir:

  • Uyurken, özellikle oturur pozisyonda değil, mümkünse sırt üstü yatarak uyumak.
  • Otururken, kitap okurken, ders çalışırken veya bilgisayar başında iken dik bir duruş sergilemek.
  • Çanta seçiminde dikkatli olmak ve çantanın askılarını, bele aşırı yük binmeyecek şekilde ayarlamak.
  • Çantaya eşyaları yerleştirirken ağırlığın dengeli dağılmasına özen göstermek ve bir tarafa aşırı yüklenmemek.
  • Çocukların kendi vücut ağırlıklarının yüzde 15’ini geçmeyecek şekilde ağırlık taşımalarını sağlamak.
  • Oyun oynarken veya spor yaparken, bel ve boyun bölgesine aşırı yük binmesine neden olacak hareketlerden kaçınmak.