Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Blog Image

ASD (Atrial Septal Defekt) tedavisi nasıldır?

Son Güncelleme Tarihi : Ağustos 21, 2024

Konjenital kalp hastalıkları, doğum anında mevcut olan kalp anormalliklerini ifade eden tıbbi durumlardır. Bu anormallikler, kalp duvarları, kapakları veya kan damarları gibi kalp bileşenlerini etkileyebilir.

Birçok farklı türde konjenital kalp hastalığı bulunmaktadır. Bu hastalıklar, hiçbir belirtiye neden olmayan basit durumlardan, yaşamı tehdit eden ciddi hastalıklara kadar çeşitlilik gösterebilir. Konjenital kalp hastalıkları, etkilenen kalp yapısına göre üç temel kategoride incelenebilir: kapakçık defektleri, duvar defektleri ve kan damarları defektleri.

Kalp kapakçığı defektleri, kalp içinde kan akışını engelleyebilecek tıkanıklıklara veya sızıntılara neden olarak kalpte sorunlara yol açabilir. Bu, kalbin kanı vücudun diğer bölgelerine etkili bir şekilde pompalayamamasına neden olabilir.

Kalp damarları ile ilgili defektler, kanın kalbe geri dönmesini veya kalpten vücudun diğer bölgelerine ulaşmasını engelleyebilen problemleri içerir. Bu tür problemler kan akışının kesintiye uğramasına neden olabilir ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.

Kalp duvar defektleri ise kalbin üst ve alt odalarını ayıran septum adı verilen duvarın gelişim sorunları sonucunda ortaya çıkar. Bu durumlar, kalp içindeki kanın yanlış yönlendirmesine veya geri kaçmasına neden olabilir. Duvar defektine bağlı olarak kalp üzerindeki baskı artabilir ve kalbin daha fazla çalışması gerekebilir. Bu da kan basıncında yükselmeye neden olabilir.

ASD nedir?

Atriyal septal defekt (ASD), en sık rastlanan konjenital kalp defektlerinden biridir ve yaklaşık olarak çocukların dörtte birinde görülebilen bir durumdur. Bu durum, kalbin atriumlar olarak adlandırılan üst odacıkları arasındaki duvarın (septum) tam olarak kapanmaması ve sağ atrium ile sol atrium arasındaki etkileşimin devam etmesi sonucunu doğurur.

ASD’ler farklı alt tiplere ayrılabilir:

Ostium Sekundum Defekti

Atriyal septal defektlerin en yaygın alt tipi ostium sekundum defektidir. Bu tip, atriumlar arasındaki duvarın ortasında bir açıklığı ifade eder.

Ostium Primum Defekti

Ostium primum defekti, ostium sekundum defektine göre duvarın daha alt bölgelerinde bulunan bir defekti tanımlar. Bu ASD tipi, diğer konjenital kalp rahatsızlıkları ile birlikte görülebileceği için dikkatle incelenmelidir.

Sinüs Venosus Defekti

Daha nadir görülen bir ASD tipi olan sinüs venosus defekti, septumun üst bölgelerinde bir defekti ifade eder. Bu ASD tipine kalp çevresindeki damarlar arasında anormal bağlantıların eşlik edebileceği görülebilir.

Koroner Sinüs Defekti

Koroner sinüs, kalbin toplardamarlarındaki kanın aktığı yapıyı tanımlar. Koroner sinüs defekti, bu yapı ile sol atrium arasındaki duvarın anormal olduğunu ifade eder.

ASD (Atrial Septal Defekt) belirtileri nelerdir?

Atrial septal defekt (ASD) ile doğan birçok bebekte başlangıçta herhangi bir belirti görülmeyebilir, ancak yaş ilerledikçe çeşitli belirtiler ortaya çıkabilir:

  • Özellikle fiziksel aktivite sırasında nefes darlığı
  • Steteskop ile kalp dinlerken duyulan üfürüm sesleri
  • Halsizlik
  • Karın ve alt ekstremitelerde ödem (şişlik)
  • Çarpıntı veya kalp ritmi ile ilgili anormallikler
  • İnme

ASD (Atrial Septal Defekt) nedenleri nelerdir?

Atrial septal defekt, konjenital kalp hastalıklarının en yaygın formlarından biridir ve kadınlarda erkeklere göre daha sık görülme eğilimindedir. Bu rahatsızlığın temel nedenleri genetik faktörler ve anne adayının gebelik döneminde maruz kaldığı çeşitli durumlar arasında yer almaktadır.

Bu tür rahatsızlıkların yaklaşık %10’u özgün genetik sorunlardan kaynaklanır. Ayrıca, Down sendromu gibi hastalıklarla birlikte görülebilen ASD, aile üyeleri arasında geçiş gösterebilir. Anne adayının hamilelik sırasında alkol veya uyuşturucu madde kullanımı, diyabet (şeker hastalığı), lupus veya kızamıkçık gibi hastalıklar da konjenital kalp hastalığı riskini artırabilir.

Özellikle hamileliğin erken aylarında kızamıkçık enfeksiyonu geçiren annelerin çocuklarında konjenital kalp hastalığı riski artabilir.

ASD (Atrial Septal Defekt) tanısı nasıldır?

Rutin fizik muayeneler sırasında tespit edilen üfürümler, doktorların hastada bir konjenital kalp defekti olabileceği şüphesine yol açabilir. Bu problemlerin teşhis edilmesinde çeşitli tıbbi testler kullanılır.

  • Akciğer filmi, hastanın kalp ve akciğer durumunu görselleştirmeye yardımcı olur. Bu röntgen görüntüleri, hastanın semptomları ile ilişkilendirilebilecek çeşitli kalp defektlerini tespit edebilir.
  • Elektrokardiyogram (EKG) testi, göğse yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla kalp aktivitesini kaydeden ve ritim bozukluklarını teşhis eden kardiyolojik bir testtir.
  • Bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi radyolojik tetkikler, kalp ve göğüs kafesi içindeki yapıların ayrıntılı bir şekilde incelenmesine olanak tanır.

ASD (Atrial Septal Defekt) tedavisi nasıldır?

ASD tedavisi, hastanın defektin türüne, büyüklüğüne, kalp üzerindeki etkisine ve diğer sağlık koşullarına göre planlanır. Atrial septal defekte (ASD) sahip hastalarda tedavi planlamasına başlarken ilk olarak defektin boyutu değerlendirilir. Genellikle 5 milimetre veya daha küçük defektler, yaşamın ilk yılında kendiliğinden kapanma eğilimindedir.

Ancak 1 santimetre üzerindeki büyük defektler çoğunlukla tıbbi veya cerrahi müdahale gerektirir. Erişkinlerdeki ASD hastalarında, defekt küçükse ve kalp yetmezliği belirtileri yoksa sadece düzenli gözlem yapılabilir, müdahale gerekmeyebilir.

İlaç tedavisi ASD’nin kapanmasını sağlamaz, ancak belirtileri hafifletmede ve cerrahi sonrası komplikasyonları önlemede yardımcı olabilir. Kalp ritmi ve kasılma gücünü düzenleyen beta blokerler ve pıhtı oluşumunu önleyen antikoagülan ilaçlar, tedavi planlamasında kullanılabilir.

Perkütan (ciltten girilerek) tamir girişimleri, özellikle sekundum tipi ASD hastalarında tercih edilebilen bir tedavi yöntemidir. Bu işlemde uzun, ince bir tüp olan kateter kullanılır. Kateter, damar yoluyla defekt bölgesine taşınır ve burada açılarak defekt kapatılır. Zaman içinde bu cihaz üzerine büyüyen doku ile defekt tamamen kapatılabilir. Bu tedavi sonrasında doktorların önerisiyle hastaların en az 6 ay boyunca pıhtı oluşumunu önleyici ilaçlar kullanmaları gerekebilir.

Büyük sekundum tipi ASD’ler ve diğer ASD tiplerinin tedavisinde cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi tedavi sırasında sağ atriumdan girilir, defekt bölgesine ulaşılır ve defektin kapatılması için doku yaması kullanılır. Bu doku genellikle hastanın kendi perikard (kalbin çevresindeki zar doku) bölgesinden alınır. Bazı sekundum tipi atrial septal defektlerinde ise cerrahi müdahale ile sadece defekt dikilerek tedavi edilebilir.