Keratokonus nedir? tedavisi nasıl yapılır?
Son Güncelleme Tarihi : Ağustos 21, 2024
Keratokonus, gözün en ön kısmını oluşturan ve şeffaf, kubbe şeklinde bir yapıya sahip olan korneanın şeklinin bozulmasıyla karakterize edilen bir göz hastalığıdır. Bu durumda, kornea anormal bir şekilde öne doğru sivrilebilir ve koni şeklinde bir çıkıntı oluşturabilir. Bu şekil değişikliği, gözün ışığı doğru bir şekilde odaklamasını engeller, bu da görme alanında bulanık ve bozuk bir görüşe yol açar. Bu sebeple, okuma, araba kullanma gibi günlük aktiviteler zorlaşabilir. Ancak, keratokonus kalıcı körlüğe sebep olan bir durum değildir ve çeşitli tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabilir.
Keratokonus, gözün en ön kısmını oluşturan ve şeffaf, kubbe şeklinde bir yapıya sahip olan korneanın şeklinin bozulmasıyla karakterize edilen bir göz hastalığıdır. Bu durumda, kornea anormal bir şekilde öne doğru sivrilebilir ve koni şeklinde bir çıkıntı oluşturabilir. Bu şekil değişikliği, gözün ışığı doğru bir şekilde odaklamasını engeller, bu da görme alanında bulanık ve bozuk bir görüşe yol açar. Bu sebeple, okuma, araba kullanma gibi günlük aktiviteler zorlaşabilir. Ancak, keratokonus kalıcı körlüğe sebep olan bir durum değildir ve çeşitli tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabilir.
Keratokonus nedenleri nelerdir?
Keratokonus hastalığının tam olarak neden kaynaklandığına dair kesin bir sonuca varılamamış olmasına rağmen, yapılan araştırmalar bu hastalığın bazı durumlarda genetik olarak aile içinde geçebileceğini göstermiştir. Örneğin, keratokonus hastalarının yaklaşık onda birinde bu hastalığa sahip bir ebeveyn bulunmaktadır. Bu hastalık genellikle genç yetişkinlik döneminde, yani 10’lu yaşların sonları ve 20’li yaşların başlarında ortaya çıkar ve görme problemleri genellikle 10 ila 20 yıl içinde kademeli olarak kötüleşir.
Keratokonusun oluşumunda düşük kaliteli kontakt lenslerin potansiyel bir etken olabileceği iddia edilse de, bu iddialar henüz kanıtlanmamış ve tartışmalıdır. Özellikle keratokonusa yatkın bireylerde, gözleri ovuşturmak gibi küçük travmalar bile korneaya zarar verebilir ve hastalığın şiddetini artırabilir. Eğer keratokonus hastasıysanız, gözleri ovuşturmaktan kaçınmak önemlidir; zira bu, ince kornea dokusuna zarar verebilir ve hastalığın belirtilerini şiddetlendirebilir. Gözlerde alerji kaynaklı kaşıntı varsa ve ovuşturma ihtiyacı hissediliyorsa, bu durumu kontrol altına almak için bir göz doktoruyla görüşmek ve gerekirse ilaç tedavisine başvurmak faydalı olacaktır.
Keratokonus belirtileri nelerdir?
Keratokonus, genellikle her iki gözü de etkileyen ve her iki gözde farklı belirtilere yol açabilen bir hastalıktır. Her gözdeki belirtiler farklılık gösterebilir ve zamanla değişebilir. Hastalığın erken evresinde gözlemlenen belirtiler arasında;
- Hafif görme bulanıklığı,
- Düz çizgilerin bükülmüş veya dalgalı olarak algılanması gibi hafif görme bozuklukları,
- Işığa ve parlaklığa karşı artan hassasiyet,
- Gözde kızarıklık ya da şişme bulunabilir.
- Hastalığın ilerlemesiyle birlikte belirtiler daha da şiddetlenir. İleri evre keratokonusun tipik belirtileri arasında;
- Görme bozukluğunda ve bulanıklıkta artış,
Miyop veya astigmat gibi refraktif hatalarda belirginleşme ve gözlük ihtiyacının artması, - Korneanın çıkıntı yapması nedeniyle kontakt lenslerin uygun olmaması veya rahatsızlık vermesi sayılabilir.
Keratokonusun erken evreden geç evreye ilerlemesi genellikle uzun yıllar alır. Ancak bazı durumlarda bu süreç daha hızlı ilerleyebilir. Korneada ani şişme olabilir ve skarlaşma adı verilen kalıcı sertleşme meydana gelebilir. Bu skar dokusu oluştuğunda, kornea esnekliğini ve şeffaflığını kaybeder. Bu durumda, görüş kalitesi daha da bozulur ve bulanıklık artar.
Keratokonus tanısı nasıl konur?
Keratokonus, standart bir göz kontrolü sırasında tanı konulabilecek bir durumdur. Bu süreçte, göz hekiminiz korneanın durumunu değerlendirir ve onun eğriliğini ölçer. Bu değerlendirme, korneada herhangi bir şekil bozukluğunun olup olmadığını belirlemeye yardımcı olur. Ayrıca, göz doktorunuz, korneanın yüzeyini detaylı bir şekilde incelemek için özel bir bilgisayar teknolojisi kullanabilir. Bu teknoloji, kornea yüzeyinin ayrıntılı bir haritasını çıkarır ve korneanın mevcut durumunu net bir şekilde gösterir. Bu sayede, keratokonusun varlığı ve derecesi hakkında kesin bilgiler elde edilebilir.
Keratokonus tedavisi nasıl yapılır?
Keratokonusun tedavisi, hastalığın şiddetine ve hastanın yaşadığı belirtilere göre değişiklik gösterir. Hastalığın hafif seyrettiği başlangıç aşamalarında, görme problemleri genellikle gözlüklerle düzeltilir. İlerleyen durumlarda ise, görüntünün doğru şekilde odaklanmasına yardımcı olmak amacıyla özel olarak tasarlanmış sert kontakt lenslerin kullanılması gerekebilir.
Keratokonus tedavisinde başvurulan diğer yöntemler arasında cerrahi müdahaleler de bulunur. Bu tedavi yöntemlerinden biri, korneanın eğriliğini düzeltmeye yardımcı olmak için kornea içine küçük ve kavisli bir cihazın yerleştirilmesidir. Göz doktorları ayrıca, korneayı güçlendirmek ve onun daha fazla kabarmasını önlemek için özel ultraviyole (UV) ışını tedavisi ve göz damlaları kullanabilirler. Bu işlemler, korneanın düzleşmesine veya sertleşmesine yardımcı olarak, ileriki aşamalardaki daha ciddi deformasyonları engellemeye çalışır.